| Bu bize daha önce konuştuğumuz gerçeklerle ilgili birşeyi gösteriyor. | TED | و لكنه يوضح لنا أيضاً أحد هذه الحقائق التي تحدثنا فيها سابقاً |
| Ayrıca bu bize başlangıçta sözettiğim gerçeklerin doğru olmayabileceğini de gösteriyor. | TED | ولكنه يوضح لنا أن أحد هذه الحقائق التي ذكرتها في البداية قد لا تكون صحيحة تماماً |
| Şimdi de bilim, beynin travmatik bir yarayı kaydeden kısmının, aynı zamanda iyileşme sürecinin de bulunduğu yer olduğunu gösteriyor. | TED | العلم الآن يوضح لنا أن جزء العقل الذي يسجل فيه الجرح النفسي المؤلم يمكن أن يكون الجزء ذاته الذي يحدث فيه الشفاء أيضا. |
| Bu da bize buraya geldiği yolu gösteriyor. | Open Subtitles | الذي يوضح لنا على الأرجح الطريق الذي أخذه و هو في طريقه هنا. |
| Tarih bize bunu gösteriyor. | TED | يوضح لنا التاريخ انه طريق مسدود. |
| Duvar resminin kalanında Lorenzetti kötü devletin kaçınılmaz etkilerini gösteriyor. | TED | وفي بقية اللوحة يوضح لنا (لورنزيتي) النتيجة الحتمية للحكومة الفاسدة. |
| Bu da amacına ulaşmak için ne kadar çaresiz kaldığını gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك يوضح لنا انه يائس لتحقيق هدفه |
| Bu bana göre gösteriyor ki, bu töreni bizleri yeni çifte yakınlaştırması için tasarlamışız, bizi duygusal olarak yakınlaştırması için. | TED | لذا أعتقد أن هذا يوضح لنا أن سبب هذا الزفاف ( الأكليل ) هو لدمج هذين الزوجين كشخص واحد، وتواصلنا عاطفياً. |
| Şimdi bu ilginç bir grafik, ve de neden evrimsel bir sürecin ivmelendiğinin --biyoloji ve teknoloji evrimsel süreçlerdir-- temel nedenini gösteriyor. | TED | الآن هذا مخطط بياني مثير للإهتمام، و هذا يوضح لنا السبب الرئيسي لحدوث هذه العمليات التطورية -كلٌ من البيولوجيا والتكنولوجيا هما من العمليات التطورية -- تتسارع. |
| Bize yolu gösteriyor. | Open Subtitles | إنه يوضح لنا الاتجاهات |
| Waterloo'dan Omdurman'a Pickett's Charge'dan Mars La Tours Savaşı'na kadar hepsi aynı şeyi gösteriyor. | Open Subtitles | كل شيء يوضح لنا ذات الرواية من معركة (واترلوو) لمعركة (أُم درمان) و من هجوم ـ(بيكيت)ـ حتى معركة ـ(مارلاتور)ـ |