| Buraya gelme nedenim, Johann'ın seni hak etmediğini söylemek değil ki bunu zaten sen anlamışsın ayrıca sana aşık olduğumu da söylemeyeceğim ki öyleyim. | Open Subtitles | أتيت الى هنا ليس لإخبارك أن يوهاين لا يستحقك والذي يجب أن تكتشفيه بنفسك وليس لإخبارك اني أحبك |
| Johann haftaya dişlerimi yapacak. | Open Subtitles | يوهاين) سيقوم بعمل أقنعه الوجه الإسبوع القادم) |
| Kendine bir bak... benim sınıfımdan değilsin Johann'ın sınıfındansın ve bununla yarışamam. | Open Subtitles | عزيزتي، أنظري لنفسك (أنت لست بناديي أنت الآن بنادي (يوهاين ولا أستطيع المنافسه مع ذلك |
| Üzgünsün anlıyorum ama Johann şeytanın teki. | Open Subtitles | أنا أتفهم غضبك لكن (يوهاين) يبدو أنه الشرير |
| Onu düşünmen güzel, ama June bu gece Johann'la olmak istiyorsa bu onun kararı | Open Subtitles | من الجميل أن تحميها لكن إن (جون) أردادت الذهاب لــــ(يوهاين) الليله إذا فهذا قرارها |
| Johann pilotmuş. - Tabii. | Open Subtitles | يوهاين) طيار) - بالطبع هو كذلك - |
| Şimdi de Johann'ı beğeniyorsun öyle mi? - Hayır. | Open Subtitles | الآن أنت منجذب لـــ(يوهاين) صحيح؟ |
| - Evet... dün Johann taktı, ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | لقد أنهاها (يوهاين) أمس مارأيك؟ |
| Johann nasıl? | Open Subtitles | (إذاً كيف(يوهاين - جيد - |
| Johann seksi. | Open Subtitles | يوهاين) مثير) |