Kendini bir vücuda bağIıyor ve sonra da onu kontrol ediyor. | Open Subtitles | هو يَرْبطُ نفسه بمضيّف، وبعد ذلك يُسيطرُ عليه. |
Aynı güç o canavarıda kontrol ediyor. | Open Subtitles | تقوده نفس القوةِ التي يُسيطرُ على المخلوقاتِ |
Ama Fantasia'yı nasıl kontrol ediyor? | Open Subtitles | لكن هكذا يُسيطرُ على الفنتازيا؟ |
Kurbanları, kendisini kontrol eden her neyse onu temsil eden öğelerdir. | Open Subtitles | ضحاياه، يُمثّلونَ بأنّه يُسيطرُ عليه وهو يُريدُ ذلك ظهرِ السيطرةِ. |
Onu kontrol eden, her şeyi kontrol eder. | Open Subtitles | مَنْ يُسيطرُ عليهم يسيطر كُلّ شيء |
Herşeyi kontrol eden bir Tanrı olduğu iddiasıyla insanların sorumluluk duygusunu zayıflatır, ve utanç verici suçları, din uğruna olduğu takdirde haklı kılar. | Open Subtitles | هو يُحوّلُ مسؤولية إنسانية إلى أحدثْ الذي "الله" يُسيطرُ على كُلّ شيءِ وتباعاً جرائم سيئة يُمْكِنُ أَنْ تُبرّرَ في الاسمِ للمسعى القدسيِ. |