| Atkını sevdim. Ninenin, değil mi? | Open Subtitles | يُعجبني وشاحك، إنه ملك لجدتك، أليس كذلك؟ |
| Bir; yeni yeleğini sevdim. | Open Subtitles | أولاً, يُعجبني قميصك الجديد شكراً |
| Numara 30, bunu gerçekten çok seviyorum: Partnerinize onunla ilgili neyi sevdiğinizi söyleyin; bu sefer çok dürüst olun, yani henüz tanıştığınız birine söylemeyeceğiniz türden şeyler. | TED | رقم30، حقا يُعجبني هذا السؤال: أخبر شريكك ما الذي تُحبّذه فيه، ولكن بشكل صريح هذه المرّة، ستقول أشياء لم تتجرّأ على قولها لشخص قابلته لأوّل مرّة |
| Hatalarını itiraf eden birini severim, değil mi? | Open Subtitles | يُعجبني الرّجل الّذي يعترف بأخطاءه ، ألستِ كذلك؟ |
| Yaklaşımın hoşuma gitti, tatlım. | Open Subtitles | يُعجبني طريقة سير هذا الأمر يا عزيزي. حقاً؟ |
| Dişi bir köpek için kullandığın teknik terimlere bayıldım. | Open Subtitles | يُعجبني استخدامك للاسم التقني للكلبة. |
| Burada tek başına olduğunu düşündüm de, pek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | فكرتُ بكَ وأنتَ هنا، لوحدك ولم يُعجبني ذلك |
| Bunu itiraf edebilmeni sevdim. | Open Subtitles | يُعجبني أنّك قادرٌ على الاعتراف بذلك. |
| Peder, cüppeyi sevdim. | Open Subtitles | أيها المحترم، يُعجبني الرداء |
| Ama düşünme tarzını sevdim. | Open Subtitles | لكن يُعجبني تفكيرك |
| Dürüst bir cevap, bunu sevdim. | Open Subtitles | جواب صريح، يُعجبني ذلك. |
| Çok iyi olmasa da kısa ve öz. Stilini seviyorum. | Open Subtitles | لستِ مُبتكِرة ، لكنك موجِزة يُعجبني أسلوبك |
| - Porto Riko asıllı Çinli kızları seviyorum. | Open Subtitles | يُعجبني الفتيات البورتوريكية الصينية. ها أنت ذا. |
| Heteroseksüelleri çok severim. | Open Subtitles | يُعجبني الفِتيان المُستقيمين أكثَر شيء |
| Doğranmış bademler de çok hoşuma gitti. Annem de hep öyle yapardı. | Open Subtitles | يُعجبني كيف تظهين اللوز أمي، اعتادت أن تفعلها بهذه الطريقة |
| - Buradaki değişikliğe bayıldım. | Open Subtitles | يُعجبني ما قمتي به في هذا المكان |
| Evet, denedim. Pek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | نعم لقد جرّبته، ولم يُعجبني كثيراً |
| Hayır. İtham ettiğin şeyden de hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا، و انا لا يُعجبني ما اُتّهم به |
| Kendini ispat etme çabası içinde olduğunda çok hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لكن يُعجبني عندما تُصبح مُثارة المشاعر عندما يكون لديها شيء لإثباته. |
| - Güzel. - Hoşlanmadıysan geri götürebiliriz. - hoşlandım, hoşlandım! | Open Subtitles | ـ رائع ـ أقول إذا لم يُعجبكِ، فيُمكننا أن نعيده ـ كلا، إنه يُعجبني! |
| - İçmezsem, hissetmeye başlıyorum. Ve hissettiğim şeyleri sevmiyorum. | Open Subtitles | إذا لمْ أشرب، فسأبدأ بالإحساس، ولا يُعجبني ما أحسّ به. |
| Beğendim. Çok kötü bir atıştı ama şu hareketi Beğendim. | Open Subtitles | يُعجبني ذلك, كانت تلك رمية سيئة لكني أحب نهايتها |
| Bana aldığın ergonomik koltuğu sevmedim. | Open Subtitles | لا يُعجبني ذلك الكرسي المُريح الذي جلبته لي. |
| Bu cenaze marşının sesini beğenmedim. | Open Subtitles | لا يُعجبني صوت العزف الموسيقيّ هذا. |
| Bir şey olmadan önce destek istediğin zamanlardan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا يُعجبني عندما تقول أنّك بحاجة إلى دعمٍ ولمْ يحدث شيء بعد. |
| tamam bu benimde hoşuma gitmiyor, fakat yapacak bir şeyimiz yok. | Open Subtitles | حسناً، لا يُعجبني الأمر أكثر منكِ، لكن ليس هناك ما يُمكننا القيام به حيال ذلك. |