| Ancak gerçek olan şu ki, ben bir trafik polisi olmak istemiyorum. | TED | لكن الشيئ هو , أنا لا أريد أن أكون مثل شرطي المرور |
| Makine traşı istemiyorum, ayrıca bana benzeyen biri de görmüyorum. | TED | لا أريد قصّة شعرٍ قصيرة، ولا أستطيع تخيّل شخصٍ يشبهني |
| Hiçbir kadının, şiddet içeren bir durumu durdurmaya çalışmak zorunda kalmasını istemiyorum. | TED | لا أريد أن تضطر أية امرأة إلى تقليل حدة أي حالة عنف. |
| - İşaret ver. - İstemiyorum. | Open Subtitles | أدعو إلى المبارزة لا أريد أن يكون لى دخل بهذا |
| - İstemiyorum. - Buradan çıkman gerek. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب حقاً يجب أن ترحلي من هُنا |
| Hem sana rahatsızlık vermek istemem hem de onunla beraberim. | Open Subtitles | لما لا؟ لا أريد مضايقتك بالاضافة إلى أن صديقي معي |
| size göstermek için gömleğimi çıkarmak istemiyorum ama bilin ki şu anda aktif. | TED | لا أريد نزع قميصي لأريكم، و لكن بامكاني أن أؤكد لكم أنه يشتغل. |
| Mazeret istemiyorum bu da senin buraya son gelişin! Ne demek istedi? | Open Subtitles | لا أريد أن تناقشني ، وهذه ألمرة الأخيرة لكي تأتي إلى هنا |
| Hiçbir kadının işlerime karışmasını istemiyorum. Bu benim için çok önemli. | Open Subtitles | لا أريد لأى امرأة أن تتدخل فى شئونى انه أمر حاسم |
| Dayı senden bir şey beklemiyorum, senden bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | عمي، وأنا لا أطلب شيئا منك لا أريد شيئا منك |
| Hayatımın geri kalanını seninle geçirmekten başka hiçbir şey istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد شيئاً سوى أن أقضى بقية حياتي معكِ |
| Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil. | Open Subtitles | لا أريد إفطارا و لا يعجبني ذلك الحديث حتى لو كنتي محقة |
| Pek büyük bir yardım değil ama dikkat çekmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنه حقاً لا شىء, و لكنني لا أريد جذب الانتباه |
| Eğer işler tersine dönmeseydi dünya nasıl bir halde olurdu düşünmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أعرف كيف كان سيبدو العالم إذا سارت الأمور بشكل عكسي |
| Onu görmek, duymak istemiyorum, fakat hâlâ o benim bir parçam. Gerçek bu. | Open Subtitles | لا أريد رؤيته، أو سماع صوته، لكن ما زال جزءاً مني، تلك حقيقة |
| Seni bir daha görmek istemiyorum, en azından kahvaltıdan önce. | Open Subtitles | أنا لا أريد رؤيتك ثانيةأبدا على الأقل ليس قبل الفطور |
| - Eğer konuşmak istersen... - İstemiyorum. | Open Subtitles | حسناً , لو أردتِ أن تتحدثِ عن ذلك لا أريد |
| - İstemiyorum... - Hey, hey, hey. | Open Subtitles | ــ أنا لا أريد العودة إلى التلفاز ــ نحن مستعدون للعودة |
| - İstemiyorum. Benim için bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | لا , لا أريد , أحتاج إليك في خدمة ما , حسناً ؟ |
| - Lütfen öldürmeme izin ver. - İstemiyorum. Midemi bulandırıyorsun. | Open Subtitles | أرجوكِ، دعيني أقتله - لا أريد ذلك، أنت تقززني - |
| - Nalları dikmeyi istemem doğrusu. - Kim ister ki. | Open Subtitles | حسناً , لا أريد الموت هنا لا أحد يريد ذلك |