| Beni sabahın 3'ünde sokaklarda yalnız bırakamazsın? | Open Subtitles | لن تتركني وحد في الشارع في الساعة الثالثة صباحاً؟ |
| Ne tür bir kadın sabahın 3'ünde tren istasyonunda takılır ki? | Open Subtitles | ما نوع المرأة التي شنق في محطة القطار في الساعة 3: 00 في الصباح؟ |
| Ben de onu sabahın 4'ünde balkondan kulesine bakarken bulurdum. | Open Subtitles | كنت أستيقظ لأراه على الشرفة في الساعة الرابعة صباحاً يقوم بالنظر إلى برجه |
| Sabahın 4'ünde panik dolu bir mesaj yolladım. | Open Subtitles | لعلّني أرسلت له بريد إلكتروني مفزع في الرابعة صباحاً |
| Evet, gazetede bir tane vardı son cinayetinde yaklaşık, sanırım, geçen ayın 4'ünde yada 5'inde. | Open Subtitles | نعم, هناك واحدة فى الجريدة وقت حدوث جريمتها الأخيرة اعتقد فى الرابع من الشهر الماضى |
| Ama, 3'ünde size bir uyarı yapılmış. | Open Subtitles | لكن فى الحقيقه , كانت هناك محاوله للوصول إليك فى اليوم الثالث |
| Hayır, bekle. Sen onların maç takvimlerini Commodor 64'ünde düzenlerdin. | Open Subtitles | لا، إنتظر لقد نظمت جدول لعبهم على عميدك البحري 64 |
| Burada gecenin 3'ünde oturup yağmuru düşünüyor olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تجلس هنا في الساعة 3 صباحا حتى تفكر في الطقس |
| Girişteki memur, sabahın 4'ünde geldiğini söyledi. | Open Subtitles | موظف الخدمة ، يقول ان الأيميل وصل في الساعة الرابعة صباحاً |
| Uzun uzun yüzersin, bir metre önünü bile göremezsin ve aniden gecenin 3'ünde, sarhoş ve elinde yarasa olan bir kadın kapını çalar durur. | Open Subtitles | والسباحة بدون أن تريّ ما أمامكِ ثم فجأة ستضربين فتاتين ثملتين في الساعة الثالثة صباحاً |
| Yani geceyarısı Avusturya'dan özel jetle ayrılıyorsun, sabahın 4'ünde L.A.'ye varıyorsun, | Open Subtitles | في النمسا, كنت تأخذ رحلة منتصف الليل. وصولك في لوس أنجلوس في الساعة الرابعة من صباح اليوم, |
| Seni hapisten çıkarmak için hepimiz sabahın 3'ünde kalktık! | Open Subtitles | كلنا نهضنا في الساعة 3 صباحا اليوم لنخرجك من السجن |
| Bir gün sabahın 4'ünde arabanın ön camından uçtum, ve bu umrumda bile olmadı. | Open Subtitles | لقد أصطدمت بالزجاجة الأمامية لسيارة في الساعة الرابعة صباحاً و لم أباليّ. |
| Sabahın 4'ünde bana omlet yapışını. | Open Subtitles | وكيف أعددت ذلك البيض الغربي في الرابعة صباحاً |
| Sabahın 4'ünde yayınlanan programın hayranları kimlermiş acaba? | Open Subtitles | من هم المعجبين حقاً لعرض يتم بثه في الرابعة صباحاً؟ |
| 24'ünde Marvar Kavşağı'nda olacak bir adama mesajım var. | Open Subtitles | عندى رسالة لرجل مسافر خلال ملتقى ماروار فى الرابع والعشرون |
| 4'ünde iadeli taahhütlü bir mektup yollanmış. | Open Subtitles | وخطاب لآئحة التسجيل عاد بإيصال عدم الإستلام كانت محاولةٌ فى اليوم الرابع |
| Hayır, bekle. Sen onların maç takvimlerini Commodor 64'ünde düzenlerdin. | Open Subtitles | لا، إنتظر.لقد نظّمت جدول لعبهم على عميدك البحري 64. |
| Sizi ayın 24'ünde, saat 5:00'te almaya geleceğim. | Open Subtitles | هناك مخزون كامل سوف أعود فى الساعه الخامسه من يوم 4 فى الشهر |
| Buraya gel ve biraz şansın dönsün. Belki de çok ısrar ettim. 13'ünde doğmuştum. | Open Subtitles | ربما أنا مندفعة قليلاً لقد ولدت في اليوم الثالث عشر |
| Dr. Willis o kitabı bu ayın 13'ünde satın almış. | Open Subtitles | اشترى هذا الكتاب اليوم الثالث عشر من مارس الحالي |