| Sen Lepic, istediğin reklamı ve Paris'ten tebrik aldın. | Open Subtitles | لقد حَصلَت على دعايتكَ و إطراء مِنْ باريس. |
| Venice ten döndüm, ve, delikanlı, ellerim yoruldu. | Open Subtitles | أنا فقط عُدتُ مِنْ فينيسيا، ، وولد، أسلحتَي أتعبتْ. |
| Ve şu anda da Kulüp'ten ayrılıyorum. | Open Subtitles | وسأغادر الهند أنا أَستقيلُ مِنْ عضوية النادي الآن |
| Milli Güvenlik'ten olduğu için mi, karım olduğu için mi? | Open Subtitles | لأنها من وكالة الأمن القومي أو لأنها زوجتي ؟ |
| İsterdim, ama saat 3 ten başlayarak, arka arkaya görüşmelerim var. | Open Subtitles | كُنت أودُ ذلك ,لكن إبتداء من الساعة 3 لدي قضايا كثيرة |
| North Beach'ten Keys'e bir şey götürmenizi istiyorum. | Open Subtitles | لدي شيء ما اريدكما ان تنقلاه من منطقة الشاطئ الشمالي |
| Birçok erotik film İsveç'ten gelir. | Open Subtitles | هلم الكثيرُ من أفلام العري تجيئ مِنْ السويد. |
| Emir Brüksel'den General Ames'ten geldi. | Open Subtitles | عِنْدَنا امر مِنْ الجنرالِ أمس في بروكسل. |
| Ben olsam etiketine Tibet'ten gelen bir mumya mahfazası yazardım. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ سَأَعتبرُه مثل حالةالمومياء والتي جائت مِنْ التبت |
| Dinle beni. Kuveyt'ten çaldığın herşey bizim. Anladın mı? | Open Subtitles | كُلّ شيء سَرق مِنْ الكويت أصبح يخصنا الآن. |
| Dinle beni. Kuveyt'ten çaldığın herşey bizim. Anladın mı? | Open Subtitles | كُلّ شيء سَرق مِنْ الكويت أصبح يخصنا الآن. |
| Kuveyt'ten Basra Körfezi'ne giden kuzey yolu acımasız gerçeği gözler önüne serdi. | Open Subtitles | على امتداد الطريقَ مِنْ شمال الكويت إلى ميناءِ البصرة العراقيِ شاهد الحقيقةَ القاسيةَ |
| Evet. Milli Güvenlik'ten. Biz de öyle yaptık zaten. | Open Subtitles | نعم ، من وكالة الأمن القومي وهذا ما قُمنا به |
| Ablam ve ben sabah saat 5'ten sonra yakacak odun aramaya giderdik ve geceyarısından sonra dönerdik. | TED | كنت أذهب و أختي للبحث عن الحطب ونبدأ من الساعة الخامسة صباحاً و نعود بعد منتصف الليل |
| - Katy Lick'ten sağ kol Marshville'den gövdesi ve Clarksburg'tan da sağ bacak çıktı. | Open Subtitles | وهذه اليد اليمنى من منطقة كاتي ليك والجذع من مارشفيلي والقدم الاصلية في كلاسبرج |
| Sadece üç yıllık bir süre içinde 1785'ten 1788'e kadar, ABD Anayasası'nı düşündü, teorileştirdi, tasarladı, geçirdi ve yürürlüğe soktu. | TED | في فترة ثلاثة أعوام فقط، من عام 1785 إلى عام 1788، حدّد، وأصدر، وصممّ، ومرّر، وحصل على التصديق للدستور الأمريكي. |
| Langley'nin genel sunucusuna SD-6'dan bir e-posta geldi. Jack'ten mi? | Open Subtitles | خادم لانجلى أستلم *للتو بريد اليكترونى قادم من ال*اس دى-6. |
| - Size postaladığım mı? - Evet, geçen sene tatilinizi geçirdiğiniz Kent'ten yollamıştınız. | Open Subtitles | نعم, من مدينة كينت, اثناء اجازتك العام الماضى |
| Robert'ten onu hizmetçilerin balosuna çağırmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | سأطلب من روبرت أن يدعوه لحضور حفل الخدم الراقص |
| Birkaç hafta önce, Pasifik'in aşağısından, podiatrist'ten geliyordum. | Open Subtitles | منذ عدة أسابيع كنت بمحاذاة المحيط، وعندما كنت قادما من عند طبيب الأرجل، |
| 20'lerindekiler LAX'ten henüz kalkmış, batıda herhangi bir yere giden uçaklar gibidir. | TED | إن الأشخاص في العشرينيات مثل الطائرات التي تقلع للتو من مطار لوس أنجلوس، متجة إلى مكان ما غرباً. |
| Amiralim, Gözcü 4'ten bir haber var. | Open Subtitles | سيدى , رساله اخرى من طائره الاستكشاف رقم 4 |
| Doc Durant'ten rüşvet aldığına dair ifade verecek bir Senatör var. | Open Subtitles | لدي سيناتور و الذي سيشهد بأنه أخذ رشاوى من الدكتور دورانت |
| Sekiz yıl önce usulsüzlük nedeniyle Sahil Güvenlik'ten utanç verici bir şekilde ihraç edilmiş. | Open Subtitles | إنّ يعمل كمشرف بخفر السواحل يعمل كموصل منذ ثمانية أشهر |
| NCIS'ten, Özel Ajan Gibbs. | Open Subtitles | العميل الخاص غيبز من الإن سي آي إس |
| Oradan zırhlı araç eşliğinde Sweet Street'ten Katedral'e gideceğiz. | Open Subtitles | من هناك سناخذ عربة مصفحة مصاحبة عبر شارع (سيت) الى الكتدرائية |