| O hâlde ne durumdayız, randevudan sonra Dee'yle görüşmedin mi? | Open Subtitles | ماذا نَنْظرُ إليهم؟ لا إتصالَ مَع دي بعد أن أَرّخَ. |
| Angie'yle yatmayı tercih ederdin. | Open Subtitles | قُلتَ بأنّك تُفضّلُ أَنْ تَنَامَ مَع أنجي. |
| Ben Daphne'yle beraber olana kadar boş mu oturdum? | Open Subtitles | إستولْ على اليومِ. تَعتقدُ بأنّني إجتمعتُ مَع دافن مِن قِبل فقط جلوس حول؟ |
| Ve Toby'yle bu gece bir buluşmamız var. Neden bahsetmek istersin, Toby? | Open Subtitles | و انا و توبي هنا بموعد غرامي.ما الذي ستتحدث حوله توبي ؟ |
| Ama inan bana Teddy'yle aramda eskiye dair hiçbir his yok. | Open Subtitles | لكن ثق بي لا توجد مشاعر عالقة بيني و بين تيدي |
| Eğer kaybettiğimi geri kazanacaksam bu Pheobe'yle olmak zorunda. | Open Subtitles | إذا سَأَستعيدُ ما فَقدتُ، هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مَع فويب. |
| Seninle aynı zamanda ben de Vikki'yle Vikki ve Novak'ı... mahvedecek ve Vikki'nin uğruna çalıştığı herşeyi yok edecek... büyük gecemi yaşamalıyım. | Open Subtitles | اهذا كل شيئ؟ اللّيلة في الليل؟ يَجِبُ أن أحظى بليل كبيرَ مَع فيكي |
| Judy'yle sinsilikler yapan senin aksine. | Open Subtitles | ليس مثلك، الذي يُفضّلُ أَنْ يَكُونُ خَفيّاً حول مَع جودي. |
| Haftalardır Gilani'yle buluştuğunu sanıyormuş, ama Gilani falan yok. | Open Subtitles | ولأسابيعِ، يَعتقدُ بأنّه يَجتمعُ مَع جيلينا وليس هناك جيلينا. |
| Sizler de mi Patron Shiki'yle içip ona katılmaya geldiniz? | Open Subtitles | هل أنت هنا لطلب التحالف مَع الرئيسِ شيكي أيضاً |
| Dee'yle olanlardan sonra hâlâ beraber misiniz? | Open Subtitles | لذا أنت ما زِلتَ مَع زوجتِكَ بعد كل ذلك التغوّطِ مَع دي؟ |
| Bazen Desi'yle müziğimizi geliştirmeye çok kaptırıyoruz ve cep telefonlarımızı kapatıyoruz. | Open Subtitles | احيانا عندما يكون انا و ديزي نتدرب نبتعد عن الهاتف المحمول |
| Bu durumda Jeliza Rose'yle ben gideriz, buna ne diyorsun? | Open Subtitles | اذاً انا و جُولايزا روز سنقُوم بالرحْلةِ معاً |
| Üzgünüm, fakat Leslie'yle benim bu gece yapacak bazı işlerimiz var. | Open Subtitles | انا اسف يا عزيزتى, ولكن, هناك عمل بينى و بين ليزلى الليلة |
| Aslında bu senden çok Whitey'yle benim meselem. | Open Subtitles | علي كل حال , هناك الكثير بيني و بين ويتي أكثر منك |
| Park Müdürlüğü'yle konuştum. | Open Subtitles | لقد أغلقتُ الهاتف للتو مع إدارة الحدائق العامة. |
| Hey, Jessi'yle konuşmanız nasıl geçti? | Open Subtitles | مرحبا, كيف جرت الأمور مع جيسي؟ |
| Nasıl tanıştıklarını ve Al Moosari'yle nasıl haberleştiklerini bulursak bombalara giden yolu buluruz. | Open Subtitles | نكتشف كيف التقو كيف يتواصلون مع ال(موصاري) وذلك سيؤدي بنا إلى القنابل |
| Bu Toyo Merkezi'yle ne zaman iş yaptık biz? | Open Subtitles | متى قمنا بالأعمال التجارية مع شركة تويو سونترال؟ |
| Evet, Charlie'yle beraber Chicago'da Khalid'in amacını çözmekle uğraşıyorlar. | Open Subtitles | نعم، هي و تشارلي ينقبون في الأسفل عن هدف خالد في شيكاغو |
| Jimmy'yle Tommy bu hafta sonu, benim bir işimi halletmeye Tampa'ya gidiyorlar. | Open Subtitles | كان جيمي وتومي سيذهبان إلى تامبا بعطلة نهاية الأسبوع ليحضرا شيئاً لي |
| Benim sadık asistanım Henry'yle gelip yemek pişirmekle beni tehdit etti. | Open Subtitles | تحدثتُ إلى مساعدي هنري الذي هدد بأن يزورني ويطبخ لي |
| Daha önce Carrie'yle konuştum. | Open Subtitles | أنا مدرك. لقد تحدثتُ مع كاري في وقت سابق. |
| Debbie'yle mi konuştun? | Open Subtitles | هَلْ تَكلّمتَ مع ديبي؟ |