| Karanlık çökmeden geri dönmek için geç kaldık, gece gitmek de çok tehlikeli. | Open Subtitles | من المتأخر جدا الرجوع قبل حلول الظلام ومن الخطر جدا الذهاب في الليل |
| Akşam vakti çökmeden silahlarını bırakan tüm kardeşlerime af bahşedeceğim. | Open Subtitles | سأمنح العفو لكل الإخوة الذين لا يقاومون قبل حلول الليل |
| Git hadi, gece çökmeden evvel hâlâ vakit var. Git! | Open Subtitles | إذهب، لا يزال هناك بعض الوقت قبل حلول الظلام .. |
| Bağışıklık sistemi çökmeden ameliyatı yapabilmesi için ona yeteri kadar zaman veremedim. | Open Subtitles | لم أعطها الوقت الكافي لإجراء العملية قبل أن ينهار نظام المناعة لدية |
| Akciğerlerin iki duvarını çökmeden korur, birbirlerine yapışmasından ve içe göçmeden. | TED | لكي يمنع سطحي الرئتين من التصادم، الالتصاق، الانهيار. |
| Zemin yangının içine çökmeden önce bir kaç dakikası var. | Open Subtitles | إنّ لديه دقائق قبل إنهيار الطابق بأكمله إلى داخل الحريق. |
| Karanlık çökmeden buradan çıkmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من هنا قبل أن يحل الظلام في الخارج |
| Daha erken. Karanlık çökmeden dört beş mil daha gidebiliriz. | Open Subtitles | مازال الوقت مبكراً , يمكننا تخطى أربع أو خمسة أميال قبل حلول الظلام |
| Çabuk olun, karanlık çökmeden kampa ulaşmalıyız. | Open Subtitles | أسرع ، يجب أن تصل إلى المخيم قبل حلول الظلام. |
| Hadi çabuk olun. Karanlık çökmeden denize açılalım. | Open Subtitles | بأسرع ما يمكنكم لابد أن نرحل قبل حلول الظلام |
| Karanlık çökmeden etrafı arasak iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل إلقاء نظرة بالجوار قبل حلول الظلام |
| Karanlık çökmeden köye gitmeliyiz.Acele et | Open Subtitles | ويجب ان نصل الى القرية قبل حلول الظلام بسرعة |
| Sayın Başkan, karanlık çökmeden önce oraya varamayız. | Open Subtitles | سيدتى الرئيسة , لن نذهب إلى هناك قبل حلول الظلام |
| Aslında, değilsin, Ve hareket etmessen, karanlık çökmeden bu işi bitiremeyeceğiz... | Open Subtitles | ...لا، و إن لم نتحرك أسرع ...فلن نصل قبل حلول الظلام |
| Gece çökmeden önce Medusa'ya yetişebilecek kadar zamanımız kalmadı. | Open Subtitles | لن يكون لدينا وقت كافي للعودة إلى السفينة قبل حلول المساء |
| Şimdi giderseniz gece çökmeden organlarınızı söküp, derinizi yüzer. | Open Subtitles | ترحل الآن وهي سوف تُخرِج أحشائك وتسلخك قبل حلول الظلام. |
| çökmeden önce biz çekip aşağı indirelim. | Open Subtitles | يا رجال الإطفاء، علينا أن نهدمه قبل أن ينهار |
| Sakin olun millet. Bina çökmeden önce burayı boşaltalım. | Open Subtitles | أهدأوا جميعاً, لنخرج من هنا قبل أن ينهار المبنى |
| Güneş'te çökmeden kaynaklanan ısı çekirdeğinde füzyon reaksiyonları başlattı. | Open Subtitles | في الشمس، الحرارة من الانهيار بدأت بالاستجابة لردود فعل الانصهار في باطنها. |
| Borsa çökmeden bir yıl önce hisselerimi sattım. | Open Subtitles | هل أخبرتك أننى بعتُ جميع أسهمى فى العام الذى سبق الانهيار العام فى بورصة "وول ستريت"؟ |
| Konut fiyatları düştü, ama onun evi piyasa çökmeden önceki değerinden sigortalanmış. | Open Subtitles | إنخفضت أسعار الكراء، لكنّ منزله المستأجر لم يخضع إلى إنهيار السّوق |
| Başaramazsam karanlık çökmeden önce aşkını içimde son kez hissetmiş olurum. | Open Subtitles | إذافشلت.. إذن فعلى الأقل شعرتُ بحُبّكَداخلي.. مرة آخرة قبل أن يحل الظلام. |
| Karanlık çökmeden giderim. | Open Subtitles | ارحل قبل أن يجيء الظلام |
| Acele et yoksa karanlık çökmeden önce kiliseye gidemezsiniz. | Open Subtitles | أسرعى، وألا لن تصلوا إلى الكنيسة قبل المساء |