| Aslında, orada oturuyorsun, Çünkü baban bu şirketin sahibi. | Open Subtitles | بالواقع بوب انت في مكانك هذا لأن والدك يدير العمل |
| Çünkü baban zeki ve dikkatli bir adamdı. | Open Subtitles | لأن والدك كان ذكياً وحذراً ذكي؟ لقد اعتُقل |
| Çünkü baban bir sinir krizi eşiğinde olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | لأن والدك أخبرنا بأن أسرتنا على شفا جرفٍ هار |
| Eğer beni vurursan cehennemde yanarsın, Çünkü baban ve ben... | Open Subtitles | إذا قمت بضربي ، فستحترق في الجحيم .. لأن أباك |
| Çünkü bu duvarda kan yoktu. Çünkü baban burada değildi. | Open Subtitles | لأنّه لم يكن هنالك دم على هذا الجدار، لأنّ والدكَ لم يأتِ إلى هنا مطلقًا |
| Kendini suçlarsan bişey olmaz ...Çünkü baban polis | Open Subtitles | وأذا لمتي نفسك لا شيء سيحدث لأن والدك شرطي |
| Ronny, Boston'da kalma Çünkü baban seni manipüle ediyor. | Open Subtitles | روني، لا تبقي في بوسطن لأن والدك يحتال عليك |
| Çünkü baban beni kucağına oturtmayı severdi ta ki bundan fazlasını yapıncaya dek. | Open Subtitles | لأن والدك احب ان اجلس فى حضنه الى ان اصبح الامر اكثر من هذا |
| - Shelby sana Fancie'yi satmaz Çünkü baban onun kabaresini sabote etti. | Open Subtitles | . شيلبي لن تبيعك فانسي لأن والدك حاول تخريب منزلها |
| Babam bundan hiç bahsetmedi. Çünkü baban da beni tanımıyor. | Open Subtitles | ـ والدي لم يخبرني أيّ شيء حيال هذا ـ ذلك لأن والدك لا يعرف حقاً الكثير عني |
| Babam hiç böyle birşeyden bahsetmedi. Çünkü baban da aslında beni pek tanımıyor. | Open Subtitles | ـ والدي لم يخبرني أيّ شيء حيال هذا ـ ذلك لأن والدك لا يعرف حقاً الكثير عني |
| Çünkü baban yeni işinde hükümetteki adamlar için çalışıyor. | Open Subtitles | لأن والدك حصل على وظيفة جديدة يعمل لأشخاص في الحكومة |
| Çünkü baban yeni işinde hükümetteki adamlar için çalışıyor. | Open Subtitles | لأن والدك حصل على وظيفة جديدة يعمل لأشخاص في الحكومة |
| Çünkü baban ondan nefret ederdi, onu ölesiye dövmüştü. | Open Subtitles | لأن والدك كان يكرهه. وفاز تقريبا عليه بالإعدام. |
| Çünkü baban onunlada konusmayi isteyecektir. Tamam, anne. | Open Subtitles | - لأن والدك سيود التحدث إليها كل لحظة، حسناً؟ |
| Çünkü baban sana bunu asla söylemeyecek. | Open Subtitles | لأن والدك ما كان ليقولها لك مطلقاً |
| Çünkü baban uçan salıncaklara binmez. | Open Subtitles | هذا لأن والدك لأيركب على الغـزال |
| Çünkü baban piçin teki. | Open Subtitles | قل لي لماذا ؟ لأن والدك كان "لقيط" بدى سعيداً عند رؤيتك وأنت تخسر |
| Dani, rahatlayabilirsin... Çünkü baban bir özel dedektif tuttu. | Open Subtitles | داني يمكنك أن تسترخي لأن ... أباك قد إستأجر محققا خاصا على نفقته |
| Çünkü baban sekreterini beceriyordu. | Open Subtitles | لأن بابا ضاجع سكرتيرته |
| Komşusu getirdi Çünkü baban iş için Wichita'ya gitmişti. | Open Subtitles | جارها احضرها بالسيارة كان ابيك مسافرا بغرض العمل في ويتشيتا |