Çünkü orada 100 kadar insan var. Son çaldığından 80 kişi fazla. | Open Subtitles | اتمنى أنك لست متوتراً لأنه هناك المئات ينتظرون |
Çünkü orada yukarıdaki yıldızlarda bütün kahramanlar geçmiş, bugün ve gelecek bize bakıp gülümsüyorlar. | Open Subtitles | لأنه هناك فوق ، في النجوم العليا كل الأبطال من الماضي الحاضر و المستقبل ينظرون إلينا أسفل و يبتسمون |
Çünkü orada, doğada, keşfedilmeyi bekleyen ham ve doğal enerji. | Open Subtitles | بخصوص الانشطار البارد لأنه هنا متواجد في الطبيعة القوة الطبيعية الخام التى تنتظر ان نسخرها |
Katsaydık, tam bir karmaşa olurdu. Çünkü orada bayağı fazla şey var. | TED | إن فعلنا ذلك، فإنه ستعم الفوضى، لأن هناك الكثير من الأشياء هناك. |
Tamam, güzel Çünkü orada resital verebileceğim bir yer var. | Open Subtitles | حسنٌ ، جيد ، لان هناك شقة في المكان الذي اعيش فيه |
Çocuk filmi hatırlayamadı Çünkü orada değildi. | Open Subtitles | الولد لا يستطيع أَن يتذكر الأفلام لأنه لم يكن هناك. |
Gerçekten ülkeme dönmek istiyordum fakat aynı zamanda oraya gidemeyeceğimi biliyordum Çünkü orada bana yer yoktu. | TED | أردت حقا العودة إلى بلدي، ولكن في نفس الوقت كنت أعرف أنه لا يمكنني الذهاب إلى هناك، لأنه لا يوجد مكان لي. |
Bu hala bir gizem. Ama "Çünkü orada" deyişini sloganı haline getirdiği söylenir. | TED | لكن الفضل يعود له في وضع المثل، " لأنه هناك. " |
- Çünkü orada yemek yiyorlar. - Kim? | Open Subtitles | لأنه هناك حيث يأكلون - من ؟ |
Dedi ki, "Çünkü orada." | Open Subtitles | وقال: "لأنه هناك". |
Çünkü orada. | Open Subtitles | لأنه هناك |
Çünkü orada, doğada, keşfedilmeyi bekleyen ham ve doğal enerji. | Open Subtitles | بخصوص الانشطار البارد لأنه هنا متواجد في الطبيعة القوة الطبيعية الخام التى تنتظر ان نسخرها |
Çin'de her şeyin daha kolay olacağını düşünüyordum Çünkü orada daha fazla yiyecek vardı. | TED | أعتقدت أن الأمور في الصين ستكون أفضل لأن هناك طعام أكثر |
Çünkü orada bir grup insan şu anda bizi izliyor ve onların önünde kaybetmek istemezsin. | Open Subtitles | لأن هناك جماعة من الناس تشاهدنا الآن و لا تريدهم أن يروك تخسر |
Çünkü orada kendimizle yüzleşemeyeceğimiz şeyler var. | Open Subtitles | لأن هناك أشياء تتعلق بذواتنا لا يمكننا مواجهتها |
Tamam, güzel Çünkü orada resital verebileceğim bir yer var. | Open Subtitles | حسنٌ ، جيد ، لان هناك شقة في المكان الذي اعيش فيه |
"Tahkikatı 20 dakika kadar sonra tamamladım, Çünkü orada hiç ceset yoktu." | Open Subtitles | توقفت من أن أكون محقق وفيات بعد حوالى 20 دقيقة لأنه لم يكن هناك أى جثث |
Çünkü orada bir şey yok. Dünya'daki diğer ülkelere saldıracaksınız. İntikam alacaklar, karşı koyacaklar. | Open Subtitles | لأنه لا يوجد شئ هناك ، بل ستهاجمون كل بلد آخر على الأرض |