| Hapisten çıkması için hayatta yardımcı olmam o kadına. | Open Subtitles | من المستحيل ان أساعد تلك المرأة في الخروج من السجن |
| Sudan çıkması için güzel bayanlara yardım etmek. | Open Subtitles | السكر! أساعد النساء الجميلات في الخروج من الماء |
| Kabuğundan çıkması için ona yardım ediyordum sadece. | Open Subtitles | اسمع، أنا أحب (نيكي). كانت أحاول مساعدتها في الخروج من صدفتها. |
| Bu arada kim müşterisiyle çıkması için para alıyor? | Open Subtitles | ومن التي يدفعون لها لمواعدة عملائها بايّ حال؟ |
| .. ...Birine Lisa'yla çıkması için para veremezsin... | Open Subtitles | لا يمكنك دفع لشخص ما لمواعدة ليزا |
| Çünkü ona Alek'le çıkması için baskı yapıp duruyordum. | Open Subtitles | لأني ألحُّ عليها لمواعدة (آليك) |