| Kötülük zehir gibidir, çabuk yayılır. İyilik ise, ilaç gibidir. Biraz zaman alır, ama hep etkilidir. | Open Subtitles | .الشر مثل السم، ينتشر بسرعة .و الخير مثل الدواء، يستغرق وقتاً طويلاً، ليقومَ بعمله |
| Böyle bir haber çabuk yayılır, değil mi? | Open Subtitles | شي مثل هذا ينتشر بسرعة , اليس كذلك؟ |
| Kötü haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | . هذا النوع من الأخبار ينتشر بسرعة |
| Bu şehirde haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | كما تعلم، الكلمة تنتقل بسرعة في هذه المدينة. |
| Doğuda haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | الاخبار تنتقل بسرعة فى العرب القديم |
| Böldüğüm için, bağışlayın bayan, ama duydum ki... ..burada haberler çabuk yayılır... | Open Subtitles | اعذرني سيدتي إن تدخلت ولكنني سمعت الأخبار هنا تنتشر بسرعة |
| Haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | الأخبار هنا تنتشر بسرعة |
| Bu tür haberler çabuk yayılır. | Open Subtitles | خبر الرامى السريع ينتشر بسرعة... |
| Haberler çabuk yayılır. | Open Subtitles | كلمة ينتشر بسرعة. |
| - Dedikodular etrafa çabuk yayılır. - Endişe etme. | Open Subtitles | إن الكلام ينتشر بسرعة هنا - لا تقلق - |
| Bu tür haberler çabuk yayılır. | Open Subtitles | - . هذا النوع من الأخبار ينتشر بسرعة |
| Komplo virüsü çabuk yayılır. | Open Subtitles | داء المؤامرة ينتشر بسرعة. |
| Merak etme. Crestview'de kötü haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | لا تشغلي بالك الأخبار السيئة تنتقل بسرعة بـ "كريستفيو" |
| Evet. Ölüm haberi çabuk yayılır. | Open Subtitles | نعم، أخبار الموت تنتقل بسرعة |
| ...ve onları senin ele verdiğini öğrenecekler çünkü en derin, en karanlık hapishanelerde, Neal, ...haberler çabuk yayılır. | Open Subtitles | وسوف يكتشفون بانك اوقعتهم في الفخ حتى لو كانوا في اعمق السجون واكثرها ضلمة يا (نيل) فان الكلمة تنتقل بسرعة |
| Burada haberler çabuk yayılır. | Open Subtitles | الأخبار تنتقل بسرعة هنا. |
| Dedikodu çabuk yayılır. | Open Subtitles | الأشاعات تنتشر بسرعة. |
| İyi haber çabuk yayılır. | Open Subtitles | الاخبار السعيدة تنتشر بسرعة. |
| Söz çabuk yayılır. | Open Subtitles | الأنباء تنتشر بسرعة. |