| Ama herkes golf toplarını çalılıklarda ya da çukurlarda arardı. | TED | وكان الجميع يذهب بحثا عنها بين الشجيرات وبين ساحات الرمال |
| Yere düştüğünde, her iki bacağını da kırdı ve çalılıklarda saklanmak için karnı üzerinde sürüklenmek zorunda kaldı. | TED | لكنها وعند سقوطها على الأرض، قامت بكسر ساقيها، وكان عليها الزحف على بطنها للوصول والاختباء في الشجيرات. |
| 82. caddedeki çalılıklarda saklanmış üç büyük şişem var. | Open Subtitles | حسنٌ، بقي لديّ 3 زجاجات مدفونة تحت إحدى الشجيرات في شارع 82 |
| Bütün gece çalılıklarda saklandık ve açlıkdan öleceğimizi düşündük. | Open Subtitles | إختفينا في الغاباتِ طوال اللّيل، فكّرَنا اننا بنُجوّعُ. |
| Çünkü arabanın ordaki çalılıklarda saklanıyordum. | Open Subtitles | الذي لأنني كُنْتُ أَختفي في الغاباتِ بسيارتِكِ. |
| Albay, çalılıklarda birileri var ve dışarı çıkmıyorlar. | Open Subtitles | كولونيل هناك شخص في الادغال ويرفض الخروج |
| Şuradaki çalılıklarda kesin bir sürü çalıhorozu vardır. | Open Subtitles | هاي , يا رئيس هناك الكثير من الشجيرات هنا |
| çalılıklarda öten kuşlar, uçuşan çeşitli böcekler. | Open Subtitles | وبها طيور تغرد على الشجيرات وأنواع مختلفة من الحشرات تتجول هنا وهناك، |
| İlk önce çalılıklarda hışırdama duyduk sonra hayvanlarınkine benzeyen koşuşturmalar. | Open Subtitles | أولاً، سمعنا صوت حفيف بين الشجيرات ثم سمعنا صوت هرولة حيوان غريب |
| Ancak, elbette birisi çalılıklarda saklanmıyor idiyse, ve albay ateş ettiği anda o da ateş etmediyse? | Open Subtitles | الا اذا, بالطبع.. أ شخص ما كان مختبئا بين الشجيرات وعندما اطلق الكولونيل, هم اطلقوا ايضا |
| Günün yarısını çalılıklarda oltayla uğraşırken geçiriyorum. | Open Subtitles | 16 قدماً. لقد قضيت نصف اليوم عالق بين الشجيرات. |
| Yoksa sonraki oyuna dek beklemek mi istersiniz, çalılıklarda orgazma ulaştırmak? | Open Subtitles | - اهدأ - أم هل تريد الإنتظار لاحقاً لتلعبها فى الشجيرات ؟ |
| Şimdi bu çalılıklarda sevişelim. | Open Subtitles | دعونا يمارسون عاطفية هذه الشجيرات هنا. |
| Biri çalılıklarda bırakmış. | Open Subtitles | تركها أحد الأشخاص بين الشجيرات |
| Tepenin aşağısında çalılıklarda bir valiz buldum. | Open Subtitles | وجدت حقيبة أسفل التل بأحد الشجيرات |
| çalılıklarda, tam önümüzde. | Open Subtitles | بين الشجيرات, أمامك |
| Seni çalılıklarda debelenirken bulduk. | Open Subtitles | وجدناك مشتعلاً وسط الشجيرات |
| Dün gece evinin ordaki çalılıklarda bekledim. | Open Subtitles | إنتظرتُ خارج بيتِها ليلة أمس، في الغاباتِ. |
| çalılıklarda sıçıyordu, ve onu öldürdüm. | Open Subtitles | كَانَ في بَعْض الغاباتِ وأنا قَتلتُه. |
| - Onu çalılıklarda gördüm. | Open Subtitles | النظرة، رَأيتُه في الغاباتِ. أَعْرفُ. |
| Küçük korkak bir tavşan gibi çalılıklarda saklanarak. | Open Subtitles | يرتعد من الخوف داخل الادغال مثل الأرنب المفزوع ؟ |
| İki hafta sonra, onu çalılıklarda bulana kadar hiç gelmemiş. | Open Subtitles | في وقت لاحق بعد أسبوعين عندما عثروا عليها، مخنوقة في الادغال. |