| çalılar çok güzel. Çünkü onların dikeni yok. Tabi olmadıkça. | Open Subtitles | هذه الشجيرات رائعة، ليس لديها أشواك، إلا هذه |
| Ağaçlar çalılarla, çalılar çimenlerle ve diğer hepsi birbirleriyle iletişim kurar. | Open Subtitles | الاشجار تتواصل مع الشجيرات و الشجيرات مع الحشائش... و كل الوسائط |
| Bahçenizdeki çalılar gerçekten sertti. | Open Subtitles | هذه الشجيرات التي تحيط فناءك كانت سميكة جداً |
| Bahçelerinin her tarafında yabani ot ve pencerelerine kadar uzayan çalılar var. | Open Subtitles | إنهم يمتلكون شجيرات تنمو على النوافذ وأعشاب في جميع المنزل. |
| Ağaçlar ve çalılar tam bir, ...mahremiyet sağlıyor. | Open Subtitles | فان الأشجار و الأسيجة ستوفران خصوصية كاملة هكذا اذاً |
| çalılar elbiseyi parçalar ve çamur yer yer çok derindir. | Open Subtitles | الأغصان ستمزق اللباس و الطين عميق جداً في تلك الأماكن |
| Ama çıplak çalılar ve ıslak taşlar haricinde patika bomboştu. | Open Subtitles | لكن الطريق كان فارغا الا من الشجيرات العارية و الأحجار الرطبة |
| Onu doğru düzgün söndürmemişsin bile. Tüm bu lanet olası çalılar susuzluktan kavrulmuş. | Open Subtitles | بمجردّ أشعالهّا من المحتمل كُل تلك الشجيرات قد تحترق ويفسد الأمر |
| Orada çalılar olur ve bazen yanarlar. | Open Subtitles | و توجد هناك الكثير من الشجيرات التي تحترق في بعض الأحيان |
| Bu bodur çalılar, kutup ormanlarının sınırını yani tayganın başlangıcını da işaret eder. | Open Subtitles | هذه الشجيرات القصيرة ، تشير إلي خط الشجر... بداية الغابة الشمالية... ... |
| Sence bu çalılar kaç yıllıktır? | Open Subtitles | كم عمر هذه الشجيرات في إعتقادكم؟ |
| çalılar bir labirent oluşturuyor. | Open Subtitles | تشكل تلك الشجيرات في الخارج متاهة. |
| Buradaki en önemli şey çalılar. | Open Subtitles | تلك الشجيرات هنا هذه هي المنطقة المحددة |
| Şu çalılar, akasyalar? | Open Subtitles | تلك الشجيرات وأشجار السنط؟ |
| çalılar hakkında ne söyleyeceksin, Herb? | Open Subtitles | ما رأيك في الشجيرات (=شعر العانة) يا (هيرب)؟ |
| çalılar keneler için iyi bir av alanı yaratıyor, lyme hastalığı. | Open Subtitles | الشجيرات يمكن أن تكون بيئة جيّدة للقراد وداء (لايم) |
| Bize çalılar getirmiş olmalısın. | Open Subtitles | أنتيجبأن تجلبلنا الشجيرات. |
| çalılar hakkında ne konuşmuştuk. | Open Subtitles | - على ذكر الشجيرات |
| Havanın mayıstaki ve ağustostaki kokusu da öyle çünkü o aylarda mahallenin her yanında en sevdiği çalılar çiçek açardı. | Open Subtitles | أعنى رائحة الهواء فى شهرى مايو وأغسطس لأن فى هذين الشهرين بالتحديد شجيرات الزهور المفضلة لها كانت تنمو في جميع أنحاء منطقتنا |
| Böylece İngiliz çiçekleri ve çalılar dokumuş oldum. | Open Subtitles | ووضعتُ خلاله شجيرات وأزهار إنجليزية |