| Elbette üzülüyorum. Kadın için. Çocuk bir katil ve cezasını çekmeli. | Open Subtitles | بالتأكيد أنني أبدو أسفة لها إنه قاتل ويجب أن يدفع الثمن |
| Yaptıklarının cezasını biliyordu. Yalvarman için seni göndermek yerine cezasını çekmeli. | Open Subtitles | إنه يعلم عقوبته وتصرفاته، ويجب أن يدفع ثمن تصرفاته بدون إرسالك للتوسل |
| Kenara çekil, çocuk. O robotun cezasını çekmeli. | Open Subtitles | تنحى جانبا أيها الولد, يجب أن يدفع ثمن خلاطه. |
| Ancak yine de bu yaptığı şeyin cezasını çekmeli. | Open Subtitles | ولكن يجب على الأقل أن يدفع ثمن عنفه، صحيح؟ |
| Kaiser bu ülkenin insanlarının kayıplarını telâfi edemez fakat Almanlar yine de yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بوسع القيصر فعله لتعويض الرجال والنساء في هذا البلد ولكن يجب أن يدفع الألمان الثمن .. |
| Hayır, hayır. Sana ve şehrime yaptığı her şeyin cezasını çekmeli. | Open Subtitles | لا، لا، لا، عليه أن يدفع ثمن كل ما اقترفه في حقّك وفي حقّ بلدتي |
| Yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | عليك أن يدفع ثمن ما اقترفت يداه |
| Bunu yapan herhangi bir adam, cezasını da çekmeli. | Open Subtitles | أيّ رجل يقوم بذلك عليه أن يدفع الثمن |
| Cezasını çekmeli. | Open Subtitles | وعليه أن يدفع الثمن |
| Kardeşime yaptıklarının cezasını çekmeli! | Open Subtitles | عليه أن يدفع ثمن ما فعله بأخي |
| Yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | يجب أن يدفع ثمن ما اقترف |
| - Robles yaptıklarının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | -على (روبلس) أن يدفع ثمن ما فعله |
| Robles, yaptığının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | على (روبلس) أن يدفع ثمن ما فعله |
| - Ama yaptığının cezasını çekmeli. | Open Subtitles | -لكنه يجب أن يدفع ثمن فعلته . |