| Birçoğu çok çetrefilli sistemlerle çalışıyor; ordu, meclis, eğitim sistemi, vb. | TED | فالعديد منهم يعملون في انظمة معقدة جداً مثل الجيش .. والكونغرس والنظام التعليمي .. |
| Ailenin her zaman ne kadar çetrefilli olduğunu görüyor musun? | Open Subtitles | أرأيت كم هي معقدة قضية العائلة؟ ماذا علي فعله؟ |
| Bütün yiyecek üreticileri onu işlenmiş gıdalar hakkında ve işlenmiş gıdaları nasıl daha iyi yapabilecekleri konusunda uzun ve çetrefilli bir müzakereye sürükledi. | Open Subtitles | كل صناعات الأغذية إستدرجوها إلى مناقشة طويلة معقدة بشأن الطعام المعالج كيف يمكننا جعل الطعام المعالج أفضل |
| Oldukça basit bir soru, fakat bu sıralarda elbette basit sorular çok daha çetrefilli cevaplar buluyor. | TED | إنه سؤال بسيط للغاية ولكن في هذه الأيام، بالطبع، الأسئلة البسيطة تجلب إجابات أكثر تعقيدًا من أي وقت مضى |
| Bu iş beklediğimden de çetrefilli çıktı. | Open Subtitles | هذا العمل أصبح أكثر تعقيدًا قليلاً مما توقّعت |
| Evet fakat annenin sana söylemediği şey bu bombayı infilak ettirmek için küçük ama çetrefilli sorunu çözmemiz gerektiği. | Open Subtitles | نعم،لكن أمك لم تخبرك بأنه لتفجير هذه القنبلة يجب علينا حل بعض الامور المعقدة |
| Bir hafta burada oturup çetrefilli bir plan yapabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | يمكننا أن نجاس هنا لمدة أسبوع و ندبر خطة معقدة. فيها الكثير من التحولات، أليس كذلك؟ |
| çetrefilli kaderden muzdarip bir ben değilmişim gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنني لستُ الوحيد الذي يعاني من علاقة معقدة |
| O da iş çıkışında sürekli o bara geliyordu. Ve sürekli en çetrefilli içkilerden istiyordu. | Open Subtitles | كان يأتي بعد العمل ويطلب مشروبات معقدة |
| Mutluluğu güzel bir şekilde çetrefilli değildi. | Open Subtitles | سعادته كانت غير معقدة وبشكل جميل |
| - 26 dakika. - İstediklerin, çetrefilli işler. | Open Subtitles | لديك 26 دقيقة - تعليماتك كانت معقدة - |
| Sizin davanız daha da çetrefilli. | Open Subtitles | وقضيتك معقدة أكثر |
| Bak, oraya gelip bunu yüz yüze yapardım ama biliyorsun ki Liz meselesi yüzünden bu biraz çetrefilli bir durum. | Open Subtitles | أنظري .. لكنت أتيت إليك بنفسي .. وقلت لك هذا مباشرة لكن أنت تعلمين أنها معقدة بسبب ليز) , أنت تعلمين؟ |
| Anlaşılan çetrefilli bir mesele de. | Open Subtitles | من الواضح أنها قضية معقدة |
| Bay Winston'un söylemeye çalıştığı şey arkadaşım, Maria'nın durumları bazen çetrefilli hale getirdiği, ama başa çıkabilirim. | Open Subtitles | ما يحاول (وينستون) قوله هو أن صديقتي (ماريا) يمكن أن تكون معقدة أحياناً لكن يمكنني تولي أمرها |
| İşin çetrefilli tarafı bundan sonra başlar. | Open Subtitles | النصف الثاني حيث يصبح أكثر تعقيدًا. |
| Bu konudaki fikrimi değiştirmeyeceğimi göreceksin ve inanıyorum ki ikiniz Portsmouth gibi bir yere gitmezseniz çok daha az çetrefilli olacaktır. | Open Subtitles | ولن أغير رأيي في هذا الموضوع وسوف ترين, أنا واثق أن الأمر سيكون أكثر تعقيدًا لكما إذا لم تذهبا أنتم الإثنان إلى مكان كـ(بورتسموث) مثلًا |
| Bu şemada, bu çetrefilli namussuzluk ağı açıkça ifade ediliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا الرسم الخطة يوضح الشبكة المعقدة للخداع |
| Ve sürekli en çetrefilli içkilerden istiyordu. | Open Subtitles | و قد كان يطلب تنزيل المشروبات المعقدة |
| Ve sürekli en çetrefilli içkilerden istiyordu. | Open Subtitles | و قد كان يطلب تنزيل المشروبات المعقدة |