| Çok umursamaz bir geçmişin var, boş durmuş, günümüze kadar sürmüş mutlu bir hayatın var, mutlu bir çocuğun hayatı. | Open Subtitles | لقد عشتَ حياة كسولة خالية من الهموم حتى الآن حياة طفل |
| Bunun için zamanım yok. Bir çocuğun hayatı tehlikede. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت لذلك، أيّها القائد هناك حياة طفل بخطر. |
| "Bir çocuğun hayatı söz konusuysa emin olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | "عندما تكون حياة طفل على المحك، يجب علينا أن نتأكّد." |
| Mantıklı, zavallı çocuğun hayatı yeterince altüst oldu zaten. | Open Subtitles | هذا منطقي. إن حياة الطفلة المسكينة مشوشة بما يكفي |
| çocuğun hayatı her pahasına korunmalıdır. | Open Subtitles | حياة الطفلة يجب أن تٌحمى بأي ثمن |
| Bir çocuğun hayatı tehlikede ve o adam her kimse başka bir çocuğu kaçırıp öldürebilir. | Open Subtitles | حياة الصبي على المحك ويمكن لهذا الرجل أن يخطف طفلاً آخر ويقتله. |
| Ortada bir çocuğun hayatı söz konusu, arkadaşlar. | Open Subtitles | هناك حياة طفل على المحك يا رفاق |
| Şimdiyse başka bir çocuğun hayatı benim ellerimde. | Open Subtitles | . و الأن حياة طفل اخر بين يدي |
| Bir çocuğun hayatı tehlikede burada. | Open Subtitles | حياة طفل في خطر |
| Dr. Sumner, buraya bir çocuğun hayatı söz konusu olduğu için geldim. | Open Subtitles | دكتور (سامر)، لقد أتيت إلى هنا لأن حياة طفل قد تكون في خطر. |
| Bir çocuğun hayatı tehlikede. | Open Subtitles | هناك حياة طفل على المحك |
| Küçük bir çocuğun hayatı pahasına olsa bile, değil mi? | Open Subtitles | حتي على حساب حياة طفل صغير ؟ |
| Burada bahsi geçen bir çocuğun hayatı. | Open Subtitles | -هنالك حياة طفل على المحك . |
| çocuğun hayatı her pahasına korunmalı. | Open Subtitles | حياة الطفلة يجب أن تحمى بكل الوسائل |
| Bir şeyler yapabilirdim. çocuğun hayatı değişebilirdi. | Open Subtitles | و التي كان يمكن ان تحدث فرقا في حياة الصبي |
| Bir çocuğun hayatı tehlikede ve sen düzgün bir tanışma istiyorsun. | Open Subtitles | إنّ حياة الصبي على المحك، وأنتِ تُريدين مُقدّمات مُناسبة. |