| Bu dünyada 175 yıl yaşadım ve kayda değer çok az şey yaptım. | Open Subtitles | لقد عشت 175 سنة على هذه الأرض وقد فعلت القليل جداً من الخير |
| Bunu neden yapmak istiyoruz? İnsan hastalıklarıyla ilgili çok az şey anlıyoruz. | TED | لأننا نفهم القليل جداً حول معظم الأمراض البشرية. |
| Bu işi yapıyorum çünkü görülen o ki dibimizdeki mikroskobik yaşam hakkında çok az şey biliyoruz. | TED | انا اقوم بهذا العمل لانه اتضح اننا نعرف القليل جدا عن الحياة المجهرية الاقرب الينا. |
| Muhtemelen çok az şey hatırlayacaksın. Ya da hiçbir şey. | Open Subtitles | من المحتمل أن تتذكرين القليل جدا أو لا شيء. |
| ...çünkü insanların aslında ne yaptığı hakkında çok az şey biliyoruz. | Open Subtitles | لأننا لا نعرف سوى القليل حول ما يفعله الناس في الواقع |
| - çok az şey sizi eğlendirir. | Open Subtitles | - القليل ما يسليك .. ... |
| Gerçek şu ki çok az şey biliyoruz. | TED | تبين لنا بالفعل اننا لا نعرف إلا القليل جدًا. |
| çok az şey yapmış olmak... | Open Subtitles | أنّني لم أُنجز إلّا القليل جداً في حياتي |
| Kadınlar hakkında, Thomas Aquinas çok az şey biliyordu. | Open Subtitles | بالنسبة للمرأة ، توما الأكويني ، لم يكن يعلم سوى القليل جداً |
| Ama ben çok az şey isterim ve sizler bunu çözmek istiyorsanız, bu gerekli. | Open Subtitles | لَكنِّي أَسْألُ القليل جداً وهو ضروري إذا أردت أَنْ تَحْلَّ هذا. |
| Gerçekten anlayabildiği çok az şey vardır. | Open Subtitles | وأنه ليس بوسعنـا أن نفهم سوى القليل جداً. |
| Sonuncusu ise, hakkında çok az şey bilinen aralık-dişli Maskeli Haydut'tu. | Open Subtitles | وفي النهاية ، عُرف القليل جداً عن اللص المقنع ذي الفلجة بين أسنانه |
| Hâlâ beslenme süreci hakkında çok az şey biliyoruz. | Open Subtitles | لا زلنا نعرف القليل جداً عن عملية التغذية |
| ...gömmezler çünkü kurbanları ile işleri bittiğinde, genellikle kurbandan geriye çok az şey kalır. | Open Subtitles | لأنهم عندما ينتهوا من ضحاياهم عادة يبقى القليل جدا منها |
| Onun hakkında çok az şey biliyoruz, onun evreninin hızlıca ve hızlıca genişlemesini istediği haricinde. | Open Subtitles | وليس لون الأشياء نعلم القليل جدا عن هذا والذي نفهمه هو أنها |
| Şimdiyse bunun yüzünden yapamayacağım çok az şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | والآن، هناك القليل جدا من الأمور التي لا أستطيع عملها بسبب هذا. |
| - çok az şey sizi eğlendirir. | Open Subtitles | - القليل ما يسليك .. ... |
| Şu aşamada yapabileceğimiz çok az şey var. | Open Subtitles | في هذه المرحلة، هناك القليل جدًا مما يمكننا فعله. |
| Senin hakkında çok az şey biliyorum. | Open Subtitles | أعرف عنك القليل. |
| 50 sene önce, devam etmek için çok az şey vardı. | TED | وكان فى الحقيقة هناك قليل جدا للاعتماد عليه قبل 50 سنة. |
| Karını! Erkek kimisinin hayatında değer verdiği çok az şey vardır. | Open Subtitles | لايملك الرجل سوى أشياء قليلة تعتبر ذات قيمة في هذه الحياة |
| Deniz tutması kadar moral bozucu çok az şey vardır. | Open Subtitles | أمور قليلة تحبط المعنويات أسرع من دوار البحر |