| Bizim burnumuzdan çok daha güçlü olmasının yanında, bir köpeğin koku alma duygusu hiçbir şekilde görülmeyen şeyleri algılamasını sağlar. | TED | إلى جانب كونه أقوى بكثير من أنوفنا، يمكن للكلب شم أشياء لم يراها على الإطلاق |
| Uyum sağlıyorlar. Sonuçta tek bir çözüm noktasına geliyor çok daha güçlü düşmanla savaşmak için. | TED | و على ما يبدو هناك حل وحيد لقتال عدو أقوى بكثير |
| çok daha güçlü olacaksınız. Bir lokomotiften bile daha güçlü. Koşan bir boğadan daha hızlı olacaksınız. | Open Subtitles | ستكون أقوى من محرك القطار, و أسرع من الثور الهائج |
| Ve inanıyorum ki bu yeni AI dalgası bizi insan ırkı olarak çok daha güçlü kılacaktır. | TED | وأنا أعتقد أن هذه الموجة الجديدة من الذكاء الاصطناعي ستجعلنا أكثر قوة بكثير كجنس بشري |
| Anlamı bu canavarın bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü olduğu. | Open Subtitles | هذا يعني أن ذلك المخلوق أقوى مما تخيّلنا |
| Ve bu akıllarında çok güçlü bir hayal yaratıyor. Beyaz haptan bile çok daha güçlü. | TED | حسناً في الواقع تلك تكون صورة قوية في أذهانهم, انها أقوى بكثير من القرص الأبيض. |
| İyi yanın kötü yanından çok daha güçlü. | Open Subtitles | إن جانبك الطيّب أقوى بكثير من الجانب السيء |
| Ertesi gün, dış dünyadan gelen tepkilerin kendi ülkemizdekinden çok daha güçlü olduğunu anladı. | Open Subtitles | وفى اليوم التالي ،فهم ردّ فعل العالم الخارجي كان أقوى بكثير مما كان عليه في بلادنا |
| Hem sizin dünyanız hem de başka dünyalar düşleyebileceğinizden çok daha güçlü bir düşmanın tehdidi altında. | Open Subtitles | ..عالمكم وعوالم أخرى معرّضة لخطر الاجتياح من عدوّ أقوى بكثير ممّا تتصوّرون |
| Parmaklarıyla kelimelerden çok daha.... ....güçlü görünen bir söz işareti yaptı. | Open Subtitles | الوعد المنجز بالأيادي يبدو أنه أقوى بكثير من الكلمات |
| "Cao ordusu çok daha güçlü ve Liu'ları ortadan kaldırmaya azmetmişler." | Open Subtitles | جيش الكاو أقوى بكثير وقد أسس للقضاء على الليوو |
| O geçitteki güç kalkanı bizim kullandığımızdakinden çok daha güçlü. | Open Subtitles | ميدان القوة الذى في ستارجيت أقوى من الذى نستخدمه |
| Bir canlı grubu, lider erkek tarafından güvenlik açısından değil, çok daha güçlü birşey, aile veya arkadaşlık bağları tarafından biraraya toplanıyorlar. | Open Subtitles | مجموعة من الحيوانات , تتجمع مع بعضها ليس بحثا عن الأمان أو العدد ولا بسبب ذكر مهيمن ولكن لسبب أقوى من ذلك بكثير |
| Herkes sadece yüzeyde olanı biliyor ama içimde çok daha güçlü bir şey var. | Open Subtitles | كما لو أن الجميع يعرف ماهو سطحي لكن في داخلي شئ أقوى من ذلك بكثير |
| İnsanların çok daha güçlü şeyler olabileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن البشر يمكن أن يصبحوا أكثر قوة من قبل |
| Öyle görünüyor ki bu şey düşündüğümüzden çok daha güçlü. | Open Subtitles | من الواضح أن هذا الشيئ أكثر قوة مما أفترضناه |
| Bu şey olabileceğinden çok daha güçlü. | Open Subtitles | فهذا المخلوق أقوى مما ينبغي أن يكون عليه |
| Tahmin ettiğimden çok daha güçlü. | Open Subtitles | لقد قمت بإضافة المكونات لكنها أقوى مما توقعت |
| benden çok daha güçlü adamlar denedi. | Open Subtitles | رجال اشد بأساً مني حاولوا ذلك |
| Üzgünüm ama çok daha güçlü bir araç kullanmamız lazım. | Open Subtitles | و انا خائف اننا سوف نستخدم أداة اقوى بكثير |
| Tanrı Şeytan'dan çok daha güçlü. | Open Subtitles | نعم، نعم يافرايدي, الله اقوى من الشيطان |
| Bu numara da ne böyle? Birden gözüme çok daha güçlü görünmeye başladılar. | Open Subtitles | أيّ خدعة هذه؟" "أشعرهما فجأة أشدّ قوّة بكثير |
| - Uzak dur! Hayal edebileceğinden çok daha güçlü. | Open Subtitles | ابتعد عنه, لديه طاقه اكثر مما تتصور |
| Ya da çok daha güçlü bir sey. | Open Subtitles | أو شيء أقوى منه حتى |
| Zırhınız hızlı olabilir fakat Hulk yakalayıcısı zırhı çok daha güçlü. | Open Subtitles | ربما يكون درعك أسرع لكن (قابض الهـــولــك) أقوي بمراحل |
| Daha önce karşılaştıklarımızdan çok daha güçlü bir meta insanı serbest bıraktı. | Open Subtitles | لقد حررت بشر متحول اكثر قوة من اي ممن واجهناهم |