| Bu haliyle bile, tüm cinsel deneyimlerimden çok daha iyi. | Open Subtitles | هذا أفضل من أيّ جنس كنتُ قد مارسته. على الإطلاق. |
| Neil Armstrong'tan daha iyi. Pete Conrad'tan çok daha iyi. | Open Subtitles | أفضل من نيل أرمسترونج و أفضل كثيرا من بيت كونراد |
| Çok akıllı bir hamle oğlum. Severek evlenmekten çok daha iyi. | Open Subtitles | خطوة ذكية جداً يا بني أفضل بكثير من الزواج عن حب |
| Ve benimki de oradaki obez sikikten çok daha iyi. | Open Subtitles | وجسمي بالطبع يبدو أفضل بكثير من ذلك الحوتُ اللعين بالأعلى |
| Hayır, New York'ta sandığımızdan çok daha iyi yaptık. Kesinlikle. | Open Subtitles | لا ، لا لقد فعلنا افضل بكثير فى نيويورك بالتأكيد |
| Evet, doktor, size söylemeliyim, çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | نعم، اتعرف، يجب ان اخبرك اشعر بتحسن كبير |
| Bana kalırsa beş altı ay öncesinden çok daha iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | أظنك تبدو أفضل مما كنت عليه قبل 5 أو 6 أشهر. |
| Olduğundan çok daha iyi. Üstelik bu kadar kısa sürede. | Open Subtitles | إنها تعمل أفضل كثيراً من أي شخص وفي وقت قليل |
| Dinle, bence senin için çok daha iyi biri var. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شخص ما أفضل من هناك بالنسبة لك. |
| Seni temin ederim, seni göründüğünden çok daha iyi göstertecektir. | Open Subtitles | ستجعلكِ تبدين أفضل من أيّ وقت مضي. أضمن لكِ هذا. |
| Bowlinge ve alışveriş merkezine gitmekten çok daha iyi değil mi? | Open Subtitles | إذًا أأبليتُ حسنًا؟ أهذا أفضل من لعب البولينغ وزيارة المجمّع التجاريّ؟ |
| Çünkü seni temin ederim o hayat... J0hnny'ye borçlanmaktan çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | لأني وائقة أنها ستكون أفضل بكثير من أن تكون مديناً بالمال لـ جوني |
| Bu herkesin seni yan kapıdaki hoş kız olarak görmesinden çok daha iyi. | TED | ذلك أفضل بكثير من أن يعتقد الجميع بأنك ابنة الجيران الجميلة. |
| Anlaşılana göre yaratılan yeni işler genelde eskilerinden çok daha iyi olmuştur. | TED | وقد أتضح أن تلك الوظائف الجديدة والتي تم خلقها بشكل عام أفضل بكثير من تلك الوظائف القديمة. |
| Ne olduğunu bilmediğin birinci sınıftan daha iyi. Üçüncü sınıftan çok daha iyi. | Open Subtitles | اجل , إنه افضل بكثير من الصف الاول حيث لا تعرف ماذا يجرى وهو بالتاكيد افضل من الصف الثالث |
| Şundan biraz iç, kendini çok daha iyi hissedeceksin. | Open Subtitles | إشربي قليلا من هذا وسوف تشعري بتحسن كبير |
| Bu gün nasıl başladığını çok daha iyi oluyor, size. | Open Subtitles | . أنا أخبرك هذا اليوم أصبح أفضل مما بدأ عليه |
| - Ama bu akşam sen, ben ve Xander "ızdırabımızı paylaşalım" gecesi yaparsak çok daha iyi olacağım. | Open Subtitles | سيكون أفضل كثيراً إذا نحن تشاركنا في بؤسنا الليلة |
| Evet. Kasaba da boka battı. Böylesi çok daha iyi. | Open Subtitles | أجل، كل ما لدينا الآن بلدة غارقة في البُراز، هذا أفضل بكثير |
| Neden kendimiz için yazdığımız sözler... başkaları için yazdıklarımızdan çok daha iyi oluyor hep? | Open Subtitles | لما يجب أن يكون ما نكتبه لأنفسنا أفضل بكثير مما نكتبه للاخرين ؟ |
| Karanlıkta seyahat etmek benim için çok daha iyi sanırım. | Open Subtitles | اعتقد اننى افضل من كثير منهم حيث اعيش دائما فى الظلام |
| Dünden çok daha iyi görünüyordu. Bugün teklif ederim diyordum. | Open Subtitles | بدت أحسن بكثير أمس حسبت ربما اليوم هو اليوم المناسب |
| Üç sesi ikiye indirgersek çok daha iyi olacaktır. | TED | إذا انتقلنا من ثلاثة أحرف إلى اثنان، سنكون بحال أفضل. |
| Küçük kardeşin senden çok daha iyi dövüşmüştü. | Open Subtitles | شقيقك الاصغر كان يقاتل بشكل افضل مما تفعله |
| E.T. 'yi ararken günümüzde kullandığımız bir şey bu ve elektronik bilimi de çok daha iyi hale geldi. | TED | هذا ما نستخدمه اليوم للبحث عن مخلوقات فضائية ، و اصبحت الالكترونيات افضل كثيرا ايضاً |
| Yeterince yapıyorlar. Ve kendi kendime "Ölmesi çok daha iyi" diyorum. | Open Subtitles | بفعلونه بشكلٍ كاف لدرجة أنني أعتقد أنها أفضل حالاً وهي ميتة |