| Sorguya çekilebilseydi, bize çok değerli bilgiler sağlayabilirdi. | Open Subtitles | لو تم استجوابه لأعطانا معلومات ثمينة |
| Bize çok değerli bilgiler verebilirsiniz. | Open Subtitles | هل يمكن أن تعطينا كل ماتعرفه من معلومات قيمة |
| Yani bu çok değerli bilgiler içeren... mektup yerine ulaşmazsa... elde edeceğim kâra karşılık. | Open Subtitles | إذاً، ستخصم هذا المبلغ من الأرباح التي قد أجنيها في حال عدم إيصال الرسالة التي تحتوي على معلومات قيمة |
| Evet, efendim. Bize göre köstebek çok değerli bilgiler aktarmış. | Open Subtitles | -أعتقد أنهم إخترقونا من أجل معلومات هامة |
| Yanımızda çok değerli bilgiler var. | Open Subtitles | توجد في حوزتنا معلومات هامة! |
| Snowden ya da Assange, gibi halka çok değerli bilgiler sağlayan insanlar ise, | Open Subtitles | الناس مثل سنودن أو أسانج ، والتي توفر معلومات قيمة ، |