| çok karışık bir durumdur yaşamak Bazen kaderini beslemek zorundasın.. | Open Subtitles | انه معقد جدا ان تكون ناجيا احيانا يجب ان تملأ وجهك بالسحر |
| Sana karşı duygularım çok karışık. Seninle birlikte olmak istiyorum. | Open Subtitles | ولكني أشعر بذلك، لدي مشاعر معقدة جداً تجاهك |
| Umarım, onun için iyi olur, ama bu dava çok karışık. | Open Subtitles | أتمنى أن تنجح علاقتها ولكن هذه القضيّة معقدة جدا |
| Bunun çok karışık olduğunu biliyorum ama açıklayacak zamanımız yok. | Open Subtitles | أنا أعلم أن هذا كله شيء معقد للغاية لكن ليس لدينا وقتٌ للشرح |
| aa gerçekten çok karışık, bilemiyorum ama bildiğim bişey var oda ona çok önem verdiği | Open Subtitles | أنه معقّد جداً أنا لا أَعْرفُ. أنا أعرف شيء واحد كيف أقلك كثيرا حول هذا. |
| Çince çok karışık bir dil. | Open Subtitles | "المندرينية" هي لغة معقّدة جداً. |
| Dünyanın çok karışık bir yer olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | اعتدت أن أفكر أن العالم هو مكان معقد جدا |
| İçeriden, çok karışık. Lütfen! | Open Subtitles | على الداخل, هذا معقد جدا أووه,من فضلكم |
| - Karışık bir konu, çok çok karışık... | Open Subtitles | هذا معقد، معقد جدا معقد جدا، جدا |
| Bu çok karışık bir fikir, Memur Glass, çok karışık. | Open Subtitles | بشكل طبيعي هو ملكي... هذه فكرة معقدة جداً أيها الضابط غلاس معقدة جداً |
| Bu günlerde çok karışık sorunlar var. | Open Subtitles | حسناً، إنها قضية معقدة جداً هذه الأيام |
| Organların uyuşması çok karışık bir durum ortaya çıkarabilir. | Open Subtitles | متبرع ومستلم مماثل عملية معقدة جداً |
| çok karışık bir hikaye. | Open Subtitles | انها قصة معقدة جدا. |
| Ama hikâyesi çok karışık. | Open Subtitles | لكن قصته هي معقدة جدا. |
| Durum çok karışık. Bunu ben yapmıyorum. | Open Subtitles | إنه معقد للغاية هذا ليس من طباعي |
| Bütçe çok karışık bir şeydir. Ben bile bazen anlamıyorum. | Open Subtitles | (دايف)، الميزانية أمر معقّد جداً وحتى أنا لا أفهمها أحياناً |
| - Hayır. Ama... - Bu çok karışık bir mesele. | Open Subtitles | ...كلا، لكن - إنها مسألة معقّدة جداً - |
| Ve basitten kastım dürüst, ama çok karışık değil. | Open Subtitles | و"بسيط" يعني مباشر و لكن ليس في غاية التعقيد و لست أقصد الإساءة إليك |
| çok karışık ya da hakkında konuşmak istemiyorsun? | Open Subtitles | انها معقدة او انتِ لا تريد التحدث عنها ؟ |
| Hayır, bu öyle birşey değil. Bu çok karışık. | Open Subtitles | أوه لا , إنه ليس كذلك أبداً إنه أمر معقد ااغاية |
| Aslında çok karışık bir konu bu, Nathaniel çok karışık birisidir. | Open Subtitles | حسناً، إنها مقالات مُعقده ناثانييل مُعقد. |
| Çocuklar, kumar oynama kısmını geçeceğim. Dediğim gibi çok karışık bir oyundu. | Open Subtitles | يا أولاد سأتجاوز فترة المُقامرة لانه كما قلت هي لعبة مُعقدة جداً |
| Ve tarama sonuçlarının gösterdiğine göre tamamen yetişkin durumda. çok karışık bir durum. | Open Subtitles | و رغم هذا أجهزتنا تشير أنه بالغ و مكتمل النمو هذا محير للغاية |
| - Her şey çok karışık. | Open Subtitles | كل شيء معقد حقا |
| çok karışık bir alan. | Open Subtitles | إنه نطاق معقّد للغاية |
| Çünkü... şu anda zihnim çok karışık. | Open Subtitles | ..ذلك لأن ! ذهني مشوش جداً في الوقت الحالي |