ويكيبيديا

    "çok sıkı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بجد
        
    • بجهد
        
    • بجدّ
        
    • ضيق جدا
        
    • ضيق جداً
        
    • ضيقة جدا
        
    • ضيقة جداً
        
    • صارم
        
    • مشدد
        
    • صارمة
        
    • إنه ضيق للغاية
        
    • بكد
        
    • شديد جداً
        
    • ضيّق جداً
        
    • ضيّقة للغاية
        
    Bir yönetici pozisyonu boşaldı ve son zamanlarda çok sıkı çalıştığını görüyorum. Open Subtitles وظيفة الإدارة أصبحت متاحة ولقد رأيت أنك تعمل بجد في الآونة الأخيرة
    İnsanları çok önemsemek, çok sıkı çalışmak ve kariyerimi aşk hayatımın önüne koymak. Open Subtitles أود أن أقول الاهتمام الزائد ، والعمل بجد وتقديم حياتي المهنية على العاطفية
    Tamirci olan babam beni okula göndermek için çok sıkı çalışırdı. TED أبي يعمل ميكانيكي، عمل بجد جدًا ليُرسلني إلى المدرسة.
    Yüz binlerce anonim sıradışıyı, bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. TED هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك.
    çok sıkı çalışıp, gereken neyse onu yapacağım. Open Subtitles سأعمل بجدّ. سأقوم بكل ما يتحتّم علي فعله.
    "...ve elmas ayakkabılarım da çok sıkı!" Open Subtitles " و حذائي المصنوع من الماس ضيق جدا علي "
    Göğüs tarafı çok sıkı oldu bunun. Open Subtitles أتعرفين يا عزيزتى انا فعلاً أظن أنه ضيق جداً من ناحية الصدر
    Bu giydiğin donlar çok sıkı tutuyor. Open Subtitles هذه السراويل الصغيرة التي ترتديها ضيقة جدا
    Dolayısıyla, eğer sıkı çalışıp iyi bir kariyere sahip oluyorsanız, eğer gerçekten çok çok sıkı çalışırsanız, harika bi kariyere sahip olacaksınız. TED ستحصل على مسيرة جيدة، إذا عملت بجد أكثر وأكثر وأكثر ستحصل على مسيرة رائعة، أليس هذا
    Biliyor musunuz? İşte sizi küçük bir sır. Çalışmak mı istiyorsunuz? Gerçekten çok çok çok sıkı mı çalışmak istiyorsunuz? TED أتعلمون.؟ إليكم هذا السر الصغير أتريدون العمل، أتريدون العمل، بجد ؟
    Okulda çok sıkı çalıştım, ama sekizince sınıfa geldiğimde bir yol ayrımındaydım. TED عملت بجد في المدرسة، ولكن عندما كنت في الصف الثامن، كان عاملاً حاسما.
    Olasılığı gördüm ve yıllar boyunca çok sıkı çalıştım. Münazaranın teknik hüneri konusunda gerçekten becerili oldum. TED رأيت الإمكانية، وعملت بجد حقًا على مدار سنوات طويلة، فأصبحت ماهرة تقنياً في المناظرات.
    SW: çok sıkı çalışırım. GK: Ben de öyle duydum. TED سيرينا: أنا أعمل بجد. غايل: هذا ما سمعته.
    Yaş aldıkça büyümeye başladım. çok sıkı çalışmam gerekti. Bence bu denli çaba sarf etmemin bir nedeni, çok çok ufak olmamdı. TED ونضجت عندما كبرت، وتتطلب الأمر أن أعمل بجد أكثر، وأعتقد أن أحد أسباب قتالي وسعي بجد هو أنيّ كنت صغيرة الجسم جدًا بحق.
    İlk kitabımı çıkardığımda, onu tüm Brezilya'ya dağıtabilmek için gerçekten çok sıkı çalıştım. TED عندما نشرت أول كتاب لي، عملت بكل جهد، بجهد كبير حقاً لتوزيعه في كل مكان في البرازيل.
    çok sıkı çalışmaya devam edersem kariyerimde ilerleme sağlayabileceğimi düşünüyordum. Open Subtitles وانا أؤمن انه لو عملت بجهد سوف أكافئ وأتطور في وضيفتي
    Olduğum yere gelmek için çok uzun ve çok sıkı çalıştım ve sizin bunu benden almanıza izin vermeyeceğim. Open Subtitles لقد عملت بجدّ ولمدة طويل لأصبح مأنـا عليه ولن أسمح لكما أن تأخذا هذا منّـي حسنـًا، أوتعلـم؟
    Terziyi görebilir miyim? çok sıkı. Open Subtitles اعتقد انه ضيق جدا لا استطيع التنفس
    çok sıkı, çok yetişkin, ve bodrumdaki bir partiye gidiyor. Open Subtitles إنه ضيق جداً إنه ناضج جداً وهي ذاهبه لحفلة في قبو
    Sanırım çok sıkı takmamanı söylemiştim. Open Subtitles اعتقد باني اخبرتك بان لا تجعل اصفادي ضيقة جدا
    Kahretsin, o kıçı becermek isterdim. çok sıkı. selam. Open Subtitles اللعنة,كم اود نقر تلك المؤخرة انها ضيقة جداً مرحبا
    Kitabım yayınlanmadan önce ilk kimin okuyacağına dair çok sıkı bir kuralım vardır. Open Subtitles أنا ألتزم بقانون صارم وشديد بشأن من يقرأ أعمالي في هذه المرحلة المبكرة
    Cotwell malikanesi ve şehirdeki Cotwell kulelerinde güvenlik çok sıkı. Open Subtitles "الأمن مشدد حول قصر "كاتويل وفى مدينة أبراج "كاتويل" الصناعية
    İngiltere'de çok sıkı silah yasaları var biliyorum. TED المملكة المتحدة لديها قوانين صارمة حول حيازة الأسلحة.
    çok sıkı. Open Subtitles إنه ضيق للغاية.
    Çocuk olduğun için demiyorum, gerçekten iyisin. çok sıkı çalışıyorsun. Open Subtitles ليس فقط كطفل، أعني أنت جيد حقاً لقد عملت بكد
    Onlardan birine ulaşmak istiyorum ki elimde kanıt olsun ama ofisinin güvenliği çok sıkı. Open Subtitles أريد أن أضع يدي على واحدة منها حتى يكون لديّ إثبات، ولكن الأمن في مكتبه شديد جداً.
    Hayır, çok sıkı. Open Subtitles لا, إنّه ضيّق جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد