| Dolayısıyla onu davet ettim, meslektaşlarıyla Stanford'a geldi, öğrencilerimle tanıştı ve daha sonra birlikte öğle yemeği yedik. | TED | بعد ذلك دعوته للمجيء، فجاء هو وزملاؤه إلى ستانفورد وقابل الطلاب، وبعدها تناولنا الغداء معًا. |
| Evet. Şehirde öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | أجل، لقد تناولنا الغداء معاً في وسط المدينة |
| Daha sonra bir kafede öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | ثم تناولنا الغداء في حانة تقدم الطعام |
| Oh, evvelsi gün onunla ve Barbara ile öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | تناولت الغداء معه، قبل يوم ، مع (باربرا) |
| - Biraz önce onunla öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | -لقد تناولت الغداء معها لتوي . |
| Hava soğuk. rue Marbeuf yakınındaki bir sandviççide öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | الجو بارد. تناولنا الغداء (في مطعم للوجبات الخفيفة بشارع (ماربوف |
| Birkaç hafta önce birlikte bir öğle yemeği yedik ve... | Open Subtitles | مُنذ عدة أسابيع مضت تناولنا الغداء و... |
| - Evet, öğle yemeği yedik. | Open Subtitles | -أجل، لقد تناولنا الغداء |