| - Bildiği her şey ben öğrettim. - İnşallah iyi öğretmemişsindir. | Open Subtitles | أنت علمته كل شىء هو يعرفه دعنا فقط نأمل أنك لم |
| O öğrenmeye heveslidir. Ona ne zaman sinirleri gerilse bunu yapmasını öğrettim. | Open Subtitles | انه سريع التعلم , لقد علمته أن يفعل هذا عندما يكون متوترا |
| Sana uzun zaman önce öğrettim gazete işi iş tir. | Open Subtitles | ..لقد علمتك لزمن طويل ان العمل فى الصحيفه مجرد عمل |
| Sana mücadelen için gerekli her şeyi öğrettim. | Open Subtitles | أليجاندرو، لقد علمتك كل شىء تحتاجه للبقاء |
| O oyunu bana oynamaya kalkma. Bunu sana ben öğrettim. | Open Subtitles | لا تحاولي أن تلعبي معي هذه الألعاب أنا علمتها لكِ |
| Gökyüzünün sert kuşları. Onlara tüm hareketlerimi öğrettim. | Open Subtitles | أقسى طيور في الأجواء ، علمتهم جميع حركاتي |
| Çocuk iyi... şimdilik. Ona kaşıklarla oynamayı öğrettim. | Open Subtitles | الصبي بخير حتى الآن، علّمته اللعب بالملاعق. |
| Sadece ona Kung-fu öğrettim, sizlere öğretmedim öyle mi? | Open Subtitles | هل أنا علمته كونج فو لوحده ولم أعلم الباقي منكم؟ |
| Ona düşman bölgesinde hareket etmek için nasıl kendine yeterli olunacağını öğrettim. | Open Subtitles | أنا علمته كيف يكون مكتفيا ذاتيا للعمل في أراضي العدو |
| Her yaptığı hareketin arkasındayım. Bununla birlikte, bildiği her şeyi ona ben öğrettim. | Open Subtitles | أشعر أنني مسؤول عن كل حركة يقوم بها بعد كل شيء ، أنا علمته كل ما يعرفه |
| Oswald Sivil Hava Devriyesi birimimdeydi. Ona her şeyi ben öğrettim. | Open Subtitles | أعرف أوزوالد كان في وحدتى للدوريات الجوية المدنية أنا علمته كل شيء |
| Sana mücadelen için gerekli her şeyi öğrettim. | Open Subtitles | أليجاندرو، لقد علمتك كل شىء تحتاجه للبقاء |
| Sana bir kez öğrettim, ve sen hâlâ yapamıyor musun? | Open Subtitles | أيها الغبي لقد علمتك من قبل ومع ذلك لم تتعلم ؟ |
| Sana dürüst olmanın erdemini öğrettim sanıyordum. | Open Subtitles | كلامك كان يعني شيئاً اعتقدت أني علمتك فضيلة الصدق |
| Ben ona tek şey öğrettim: Hayır. Onu yapma, bunu yapma. | Open Subtitles | علمتها شيء واحد، الطاعة لاتفعلي هذا ولاتفعلي ذاك |
| Onu özgür bıraktım ama aile şerefini korumasını da öğrettim. | Open Subtitles | لقد أعطيتها الحرية و لكننى علمتها ألا تلوث شرف عائلتها أبدا |
| Diyelim ki onlara İngilizce yerine satranç öğrettim. | Open Subtitles | لنقل بانني علمتهم الشطرنج عوض اللغة الإنجليزية |
| Ben babana öldürmeyi öğretmedim. Ona nasıl hayatta kalınacağını öğrettim. | Open Subtitles | لم أعلّم أبّاك كيفية القتل علّمته كيفية العيش. |
| Sana ne zaman geride durup risk almamayı öğrettim ben? | Open Subtitles | منذ متى علّمتك الوقوف في الأرجاء وإتخاد قرارات آمنة ؟ |
| Arkadaş, evet. İyi bir işim vardı,iyi bir kazancım. Sana yardım ettim, işi öğrettim. | Open Subtitles | أصدقاء، نعم، كانت لدي وظيفة جيدة مال جيد، ساعدتكِ، علمتكِ |
| derdi. Ona okumayı öğrettim. Ama onun dışında okuma yazma bilmeyen sayısız zenci erkek çocuğu vardı. | TED | علّمت ديشان كيف يقرأ، ولكن هناك عدد لا يحصى من الأولاد السود الذين لا يزالون محاصرين في الأميّة |
| Hepside eğitimlidir. Örneğin buna el sıkışmayı öğrettim, ama satılık değil. | Open Subtitles | أنهم مثل الحيوانات الأليفة علّمتُ هذا من التَصَافُح معهم. |
| Onlara bu üniformalı canavarların saldırılarına karşı koymayı öğrettim. | Open Subtitles | علّمتهم كيف يقاومون هجمات الوحوش في الزيّ الرسميّ |
| Demek istediğim, ona çalmayı ben öğrettim. | Open Subtitles | انا اعني بانني انا الشخص الذي علمه السرقة |
| Oğullarıma iyi bir savaşçı olmayı öğrettim. | Open Subtitles | لقد علمت أبنائى أن يكونوا مقاتلين ماهرين |
| - Ya sana şeref hakkında ne öğrettim? | Open Subtitles | وماذا قد قمت بتعليمك بشأن الشرف؟ |
| Bu yüzden senin yanıma aldım sana nasıl adam olunur öğrettim. | Open Subtitles | لهذا السبب أنّي تبنيتك وعلمتك كيف أن تكون رجلاً، هل تعرف؟ |
| Birbirinize sahip çıkmayı öğrettim. Bir takım gibi yetiştirildiniz. | Open Subtitles | علّمتكم الاهتمام ببعضكم البعض، دُرّبتم كفريق. |