| Herediter anjiyo ödem ya da sistemik mastositozis anafilaksiyi taklit etmiş olabilir. | Open Subtitles | وذمة وعائية وراثية او زيادة شاملة للخلايا الشحمية قد تشبه الصدمة التحسسية |
| Bunları su altında denerseniz, ciğerlerinizi yırtabilirsiniz, kan türkürür, ödem gelişir ve bir süre sonra da dalışı sonlandırmak zorunda kalırsınız. | TED | إذا فعلنا هذا تحت الماء، سنواجه خطر تمزق الرئتين، قد نبصق الدم، نعاني من وذمة ويتوقف الغطس، أيضاً لزمن محدد . |
| 140/90'dan yüksek tansiyon, idrarda protein, ödem. | Open Subtitles | ضغط الدم أكبر من 1 40 أكثر من 90، بروتينية وذمة. |
| Küçük bir ödem var. Beyinde şişlik. Ayrıca yaralı bir bölge var. | Open Subtitles | هناك استسقاء بسيط، تورم بالمخ و بعض الندبات |
| Bronş tüplerinde genişleme var. ödem sıvısı salınmış. | Open Subtitles | إنتفاخ في الشعب الهوائية الرئيسية مما يطلب سائل الوذمة |
| Ancak, bağırsaklarında ödem bağırsaktaki kan kanallarında hava bulduk... | Open Subtitles | لكنّنا وجدنا وذمةً في أمعائه وهواءً في الأوعية الدموية المعوية |
| Tomografisi temiz. Beyinde kanama ya da ödem yok. | Open Subtitles | المسح المقطعيّ كان نظيفاً لا نزيف داخليّ، لا وذمة |
| Aşama üç pulmoner ödem, beyin ödemi ölüm. | Open Subtitles | المرحلةالثالثة، وذمة رئوية، وذمة دماغية، الموت. |
| Bana zatürre ve pulmoner ödem arasındaki farkı gösterecek. | Open Subtitles | سيريني الإختلاف بين الالتهاب الرئوي و وذمة الرئوية |
| Beyinde ödem oluşmasını, su toplamasını hepiniz bilirsiniz. | Open Subtitles | تعرفون جميعاً عن وذمة الدماغ و إنتفاخ دماغكم. |
| Hala biraz ödem var ama zamanla geçecektir. | Open Subtitles | ما زال هناك وذمة صغيرة لكنها ستزول مع الوقت |
| Ayrıca boğulma nedeniyle pulmoner ödem belirtileri vardır. | Open Subtitles | كما يوجد دليل لوجود وذمة رئوية نتيجة الخناق |
| ödem yok olmuş. Dâhili yaralar iyileşmiş. | Open Subtitles | تلتئم اختفت، وكدمات الداخلية وذمة ل. |
| Pulmoner ödem, tonik-klonik nöbet bunlar tecavüz hapının belirtileri değil. | Open Subtitles | وذمة رئوية، نَوبَةٌ تَوَتُّرِيَّةٌ نشطة... هذه ليست أعراض مخدر الاغتصاب في إطار المواعدة. |
| İskemik felcinden ölmüşler. ödem de aynı yerlerde oluşmuş. | Open Subtitles | جميعهن توفين أثر سكتات دماغية تورم في نفس الأماكن |
| Hasta geçmişi göz önüne alınırsa, beyinde ödem olma ihtimali yüksek. | Open Subtitles | بالنظر لتاريخه لا بد من وجود تورم دماغي لا يمكننا ان نخاطر بحفر جمجمته |
| Bu durum akciğer ödemine yol açar, fakat elimizde ödem yok. | Open Subtitles | يسبب هذا استسقاء رئوي الذي ليس لديه |
| ödem akuttu. Vaskülit daha mantıklı. | Open Subtitles | الوذمة حادّة، التهاب الأوعية أكثر منطقيّة |
| Bağırsaklarında ödem ve kan dolaşımında hava bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا وذمةً معويّةً وهواءً في الأوعية |
| Tomografi multifokal kanama ve ödem oluştuğunu gösteriyor. | Open Subtitles | التصوير المقطعي أظهر نزيف متعدد البؤر ووذمة |
| Bebek iyi, ama Ava'da ödem var. | Open Subtitles | كان الأمر على ما يرام , لكن (آيفا) مصابة بوذمة |