| Hükümet sözcüleri, koşulların değişmediği sürece, cesetlerin, yaşayan ölülere dönmeye devam edeceğini söyleyerek halkı uyarıyor. | Open Subtitles | هو السبب في ،تحول الموتى إلى آكلي لحوم البشر كل الذين يموتون ،خلال هذه الفترة |
| Yaşayanlar ölülere çiçek vermediğinden, ölüler yaşayanlara veriyor. | Open Subtitles | لأن الأحياء لا تعطي الزهور إلى الموتى فأن الموتى يعطونهم إلى الأحياء جان |
| ölülere en yakın olduğum an caddede bir cenaze arabası yanımdan geçtiği zamandır. | Open Subtitles | إحساسى أقرب ما يكون للموت عندما أشاهد نعش الموتى فى الشارع الثانى.. هذا هو الطريق الذى أحبه |
| Seni uyarıyorum! ölülere saygı göster. | Open Subtitles | اظهري بعض الاحترام للموتى وإلا قرصت أذنكِ |
| Benim ölülere hep saygım olmuştur. | Open Subtitles | انا دائما مع رؤيه الاعتبار و الاحترام للموتى |
| Ve bunun kanıtı da ölülere yastık vermemiz. | Open Subtitles | والبرهان على ذلك هو أننا نمدّ الأموات بالوسادات |
| - ölülere yardım edemezsin. Bu ölü olmanın doğasında vardır. | Open Subtitles | أنت لا تستطيعين مساعدة الموتى عزيزتى هم ميؤوس منهم |
| Grandview'de, ölülere karşı tarafa geçmekten fazlasını yaptığını idda eden ilgi odağı kişi. | Open Subtitles | إنها تدعي بأن لديها أكثر من مجرد معرفة حول الموتى |
| Tüm ölülere sesleniyorum! Kulüp toplantısı kubbeli binada! Gördün mü? | Open Subtitles | استدعاء لكل الموتى لإجتماع في القاعة المستديرة |
| Bazı insanlar inzivaya falan çekilir, ben de ölülere şaplak atıyorum. | Open Subtitles | بعض الناس يختلون بأنفسهم أنا أصفع الموتى |
| Hoffman Turk olarak, ölülere dava açma konusunda uzmanızdır. | Open Subtitles | يب عندنا هنا بهوفمان وتورك متخصصين بمقاضاة الموتى |
| ölülere dua ediyorum. Kralın tarafında olanlar için erteleme istiyorum. | Open Subtitles | أتلو الصلوات على الموتى أطلب برهة تكرّمًا من الملك |
| Müzelere girip ölülere yapılan saygısızlığı protesto eden graffitiler çizip çıkıyor. | Open Subtitles | انه يستهدف المتاحف, يقتحمها ويترك الكتابة علي الجدران احتجاجاً علي تدنيس الموتى. |
| Bu güçle ölülere bile hükmeder. | Open Subtitles | كلّ تلك القوّة ينتصر بها حتى على الموتى. |
| Axel ölülere saygı duyman gerektiğini kimse söylemedi mi sana? | Open Subtitles | يا إكسل , ألم تسمع بأحترام الموتى أبداً ؟ |
| Şehrin kuzeyine gideceklerini konuşmuşlardı. Orada ölülere kucak açan başka insanlar da var. | Open Subtitles | توارَد كلام عن الذهاب شمالًا للمدينة، ثمّة المزيد ممن يقبلون الموتى. |
| ölülere SAYGIMIZDAN GERİ KALAN HER ŞEY AYNEN OLDUĞU GİBİ AKTARILMIŞTIR. | Open Subtitles | و بداعي الإحترام للموتى ، فقد جرى سرد كل ما تبقى تماماً كما حدث |
| ölülere rahmet, hastalara şifa. Hastalara şifa dileyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تصلي من أجل السلام للموتى وشفاء المرضى |
| ölülere olan saygımızdan dolayı gerisi, olduğu gibi aktarılmıştır. | Open Subtitles | وإحتراماً للموتى تم تصوير القصة كما حدثت تماماً |
| Yani herif ölülere meraklı biri olmadığı sürece senin tahminin de benimkiyle aynı. | Open Subtitles | ما لم يكن ممن يقيمون علاقة مع الأموات فتخمينك جيّد مثلي |
| Yoksa Hobbitler ölülere katılmaya aşağı gider ve kendi küçük kandillerini yakar. | Open Subtitles | بحذر الآن. وإلا الـ (هوبيت) سينزلقون ليلحقوا بالموتى ويضيئوا شموع صغيرة لأنفسهم |
| Yaşayanlara saygı borçluyuz, ölülere ise yalnızca gerçeği. | Open Subtitles | للأحياء ندين بالإحترام لكن للأموات ندين لهم بالحقيقة فقط |
| ölülere biraz daha saygı göstermek gerekir Bay Brice... bu teknedeki bunu rica ediyorum. | Open Subtitles | إحترام أكثر قليلا لموتى قد يكون بالترتيب، السّيد برايس... من كلّ شخص في الداخل هذه السفينة. |