| Yani öldüğü yerde onun yanındaydın. | Open Subtitles | إذن توجَّب أنك كنتي برفقته بنفس المكان حيث توفي |
| Lundy'nin öldüğü yerde. | Open Subtitles | حيث توفي (لاندي) |
| Onların kanını tam burada, Draba'nın öldüğü yerde görmek istiyorum! | Open Subtitles | أُريد أن أرى دمائهم تعُم المكان هنا حيث مات درابا |
| 15'inin akşamı sizi Park Jin Han'ın öldüğü yerde bekleyecekmiş. | Open Subtitles | قال انه سينتظرك الليلة عند الطريق الخامس عشر حيث مات بارك جين هان |
| Ama olayın parkta, öldüğü yerde olup olmadığını belirleyemedim. | Open Subtitles | ولا يمكـــن التحــــديد إن كان حــــدث في الحديقـــــة حيث ماتت |
| Herkesin öldüğü yerde bile değil. | Open Subtitles | ولا حتي هناك حيث يموت الجميع |
| Lundy'nin öldüğü yerde. | Open Subtitles | حيث توفي (لاندي) |
| - İkiz kardeşim Freduardo! Ama onun öldüğü yerde ben yaşayacağım. Dairesinde. | Open Subtitles | أخي التوأم (فريدواردو) لكن حيث مات سأعيش أنا ، في شقته |
| Burada, Babalık'ın öldüğü yerde hem de. | Open Subtitles | هنا؟ حيث مات"بوب"؟ |
| En azından ben onu öldüğü yerde bırakacak kadar akıllılık ettim. | Open Subtitles | على الأقل كان لدي تمييز وتركت القتيلة حيث ماتت! |
| Benimkinin öldüğü yerde. | Open Subtitles | حيث ماتت عائلتي |