| Ne düşüneceksen, çabuk ol çünkü Wraith'ler o kapıdan girerlerse ikimizde öldük demektir. | Open Subtitles | مهما فعلت , فكّر بسرعة ...لأن حالما يدخلون من ذلك الباب سنموت جميعاً |
| Eğer ıskalarsan, eğer o köprü patlamazsa hepimiz öldük demektir. | Open Subtitles | إذا أخفقت ولم ينفجر هذا الجسر، سنموت جميعاً |
| Lanet silahları almalıyız, yoksa öldük demektir. | Open Subtitles | يجب أن نحضر البنادق اللعينة والا سنموت |
| Çünkü söyleyemezsen öldük demektir. | Open Subtitles | أين؟ لأنه إن لم تستطع إخباري، فنحن في عداد الموتى. |
| Bu kuş beyinli göt yüzünden öldük demektir artık. | Open Subtitles | نحن في عداد الموتى بسبب هذا الأحمق الغبي |
| - Efendim, silahlarımızı bırakırsak, öldük demektir. - Eğer bırakmazsanız, öleceksiniz. | Open Subtitles | سيدى ، لو وضعنا أسلحتنا ، فسنقتل أنت محاصر و ستقتل لو لم تفعل |
| Bana o parayı bulmazsan öldük demektir. | Open Subtitles | إذا لم تعطيني تلك النقود سنموت |
| Bu, denememiz gereken bir olasılık. Yanılıyorsan ve helikopter gitmişse hepimiz öldük demektir. | Open Subtitles | هذه مخاطرة علينا خوضها - اذا كنت مخطئة و لم تكن هناك, سنموت جميعاً - |
| ama kaçamazsak, zaten öldük demektir. | Open Subtitles | لكن إن لم نخرج سنموت على أية حال |
| Yedeklerini bulmamız lazım. Yoksa öldük demektir. | Open Subtitles | يجبُ أن نجد بديلاً وإلا سنموت جميعاً |
| Şu varillerden birine kurşun isabet ederse, hepimiz öldük demektir. | Open Subtitles | إن دخل الرصاص إلى هنا جميعنا سنموت |
| Her şey ters giderse, öldük demektir. | Open Subtitles | أنت تعلم إن حدث أي شيء خاطئ سنموت |
| Ancak biri Skaikru'nun sığınağı ele geçirdiğini öğrenirse hepimiz öldük demektir. | Open Subtitles | ولكن إذا إكتشف أحد أن (قوم السماء) -سرقوا القبو، سنموت جميعاً |
| Onu da kaybedersek, öldük demektir. | Open Subtitles | إن قطعناها , سنموت |
| Burada kalırsak, öldük demektir. | Open Subtitles | لوبقيناهنا, سنموت |
| Geri alamazsak, öldük demektir. | Open Subtitles | إذا لم نستعيده, سنموت |
| Çünkü söyleyemezsen öldük demektir. | Open Subtitles | أين؟ لأنه إن لم تستطع إخباري، فنحن في عداد الموتى. |
| Eğer değilse,ki değil ikimiz de öldük demektir. | Open Subtitles | و اذا لم يكن واذا لم يكن معك ، فكلانا في عداد الموتى |
| Bu adamlar ordu. Bize 3 km yaklaşırlarsa çoktan öldük demektir. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال جنود عسكريون، إن كانوا على بعد 3 كيلومترات فإننا في عداد الموتى |
| Nasıl bir işe bulaştığını öğrenirse hepimiz öldük demektir. | Open Subtitles | إن علم بشأن ذلك، فنحن في عداد الموتى. |
| Eğer bunu berbat edersek, öldük demektir. | Open Subtitles | اذا أخفقنا في هذا، فسنقتل |