| Ön bahçede sarhoş bir halde bulduğumuzu söyleriz. | Open Subtitles | سنخبره أننا وجدناه سكران فى الحديقة الأمامية |
| Ön bahçede bir insan kemiği kaybetmene yetmiş. | Open Subtitles | جلي كفاية لتضيعي عظمة بشري في الحديقة الأمامية. |
| Ön bahçede çocukların bisikletleri olan yere kır demem ben. | Open Subtitles | الأولاد يرمون دراجاتهم في الفناء الأمامي ليس منظرًا ريفيًّا بالنسبة لي. |
| Ön bahçede oynayan 5 yaşlarında tuhaf ikiz çocukları var. | Open Subtitles | لديهم طفلان توأمان غريبا الأطوار في الخامسة من عمره يلعبون في الفناء الأمامي |
| Ön bahçede uyandım ve oraya nasıl gittiğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لقد إستيقظتُ للتو في الفناء الامامي و لم يكنْ لديّ أدنى فكرة كيف وصلتُ لهنالك |
| İç çamaşırlarıma kadar striptiz yaparak çıkarıp Ön bahçede durabilirim. | Open Subtitles | أستطيع خلع ملابسي الداخلية ويقف في الفناء الامامي. |
| Baban Ön bahçede bayılmış. | Open Subtitles | أبــوك أغمــي عليه للتو على العشب الأمامي للمنزل |
| Ron, Ön bahçede bir sürü adam var. Burada ne haltlar dönüyor? | Open Subtitles | رون، هناك ناس في جميع أنحاء الساحة الأمامية. |
| Yakın zamanda, Ön bahçede olmuş. | Open Subtitles | قبل وقت قصير في الحديقة الأمامية |
| Aklıma gelmişken, Ön bahçede çim istiyorum. | Open Subtitles | - والآن بعد أن أذكر لكم... سيكون الجميل أن يكون الحديقة الأمامية. |
| ...ama ev sahipleri birliğine göre, ...yarı çıplak kadınların Ön bahçede durması yasak. | Open Subtitles | لكن وفقا لجمعية أصحاب المنازل ، لا أكثر نساء نصف عاريات في الفناء الامامي. |
| Ön bahçede güzel duracak. | Open Subtitles | ومن ستعمل تبدو كبيرة في الفناء الامامي. |
| Bilmem, tırmıkla Ön bahçede oturup arabalara el sallayabilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف , ربما أجلس خارجا في الساحة الأمامية مع مجرفة وموجة في السيارات |