Charlotte'un düşüşünden sonra ailenin önemi hakkında uzun zamandır düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر كثيرا عن أهمية العائلة منذ سقوط شارلوت |
Annem buraya geldiğinde, seninle dürüst olmanın önemi hakkında konuşmasını isteyeceğim. | Open Subtitles | عندما تأتي والدتي, سأجعلها تتحدث معك عن أهمية ان تكوني صادقة |
ÇSY'nin önemi hakkında gitgide daha çok konuşuyorlar. | TED | وتزايدت تصريحاتهم عن أهمية قضايا الحوكمة البيئية والاجتماعية وحوكمة الشركات. |
Ama bu bana o kadar çok şey öğretti ki iş yerinde tamamen kendiniz olmanın önemi hakkında. | TED | لكن كل هذا علمني الكثير عن أهمية إحضار نفسك بكاملها إلى العمل. |
Bunu bir kere daha yaptığını görürsem egzersizin önemi hakkında 1000 kelimelik bir kompozisyon yazarsın. | Open Subtitles | أراك تفعل ذلك مرة أخرى وستعمل انت تعطيني 1000 عبارة عن أهمية ممارسة الرياضة. |
Yarın ki konserin August için önemi hakkında hiçbir fikriniz var mı? | Open Subtitles | هل لديك ادنى فكرة عن أهمية الحفلة غدا, ل اوجست? |
(Alkışlar) Bu yeni platformu bilimin önemi hakkında konuşarak kullanacağımı sanıyordum. | TED | (تصفيق) ظننت أنني سوف أستخدم منصبي الجديد للحديث عن أهمية العلم. |
Ve İsviçreli psikoanalist Carl Jung üç sayısının bütün kültürlerdeki önemi hakkında konuştu, sanırım aradığımı buldum. | TED | بالاضافة الى ان العالم النفسي السويسري " كارل يانج " تحدث عن أهمية الرقم 3 في جميع الثقافات ، لذا أدركت أنني مدعوم علمياً |