| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقول أن الأمر هام |
| Bu Elizabeth Keen. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنها (إليزابيث كين) ، تقول أن الأمر هام |
| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول انها حالة طارثة. |
| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول انها حالة طارثة. |
| Danny Witwer telefonda. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | داني ويتوير على الهاتف يقول أن الأمر هام |
| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول إن الأمر هام. |
| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن الأمر هام. |
| Noah Banes hatta. Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنا آسفة، (نوح بينس) على الخط 1 يقول أن الأمر هام جداً |
| Önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول إن الأمر هام |