| Dediğine göre, bir kaç saat önce örümceklerden birini görmüş. | Open Subtitles | يَعتقدُ بأنّه صادفَ أحد العناكب المسيئة من ساعتان مضت. |
| örümceklerden benden fazla nefret ediyor olmalısın. | Open Subtitles | لابدّ أنك تكره العناكب أكثر مما أكرهها أنا |
| - Örümceklerin böyle davrandığını hiç görmemiştim. - örümceklerden hoşlanmam. | Open Subtitles | ـ لم أرى عناكب تتصرف هكذا من قبل ـ لا أحب العناكب |
| İpeği kullanan ormanaltı canlılarından hiçbirisi bu konuda örümceklerden daha fazla yeteneğe ve yönteme sahip değildir. | Open Subtitles | من كل قاطني الشجيرات الذين استغلّو الحرير فلم يستغلّ أحد ذلك بنفس تنوّع ومهارة العناكب. |
| Bu çekirgenin ağırlığı, bu örümceklerden birinin birkaç yüz katı kadardır. | Open Subtitles | يزن هذا الصّرصور مئات مرّات أحد هذه العناكب. |
| Eğer seni o örümceklerden biri ısırmış olsaydı... | Open Subtitles | لو لسعّك أحد العناكب الموجودة في السلم الخلفي لكنت تتخبط في الأرض الأن |
| Sapıtmış mekanik örümceklerden birisi onu parçalara ayırmıştı. | Open Subtitles | إحدى العناكب الميكانيكية أصبحت شرسة ومزقته إلى أجزاء |
| Eğer örümceklerden korkmuyorsan bu çok özel olacak. | Open Subtitles | اقصد انت قلت انك تريدها ان تكون مميزة هذا مميز بالتاكيد ان لم تكن خائف من العناكب |
| Böceklerden nefret ediyorum. örümceklerden de, dinozorlardan da çok. | Open Subtitles | أكره الحشرات أكثر من العناكب ومن الديناصورات |
| Önce örümceklerden birisini yakalayıp konuşturarak diğerlerinin yerlerini öğrenir, sonra da hepsini enseleriz! | Open Subtitles | أوّلًا، سنقبض على أحد العناكب ونرغمه على إخبارنا بمكان البقيّة، فننال منهم جميعًا! |
| Ben, örümceklerden ve Noel Baba'dan korkan beş yaşında bir kızım. | Open Subtitles | أنا فتاة ذات خمس سنوات ، أخاف من العناكب ، وسانتا كلوز |
| Kızlar genetik olarak örümceklerden hoşlanmamaya yatkındır. | Open Subtitles | الفتيات لديهم استعداد وراثي لكره العناكب. |
| Birçok insan örümceklerden korkar. | TED | الكثير من الناس يخافون من العناكب. |
| örümceklerden nefret etmiyorum. Onları severim! | Open Subtitles | أنا لا أكره العناكب ، أنا أحبها |
| örümceklerden nefret ederim. Pekala, gitti. | Open Subtitles | أنا أكره العناكب لابأس، لقد ذهب |
| Mikroplardan, değişiklikten, bağlılıktan, suyun altında gözlerini açmaktan, kızgın kocalardan,eski kız arkadaşlarından, büyük kuşlardan örümceklerden ve annemden. | Open Subtitles | الجراثيم, التغيير, الألتزام فتح عينيك أسفل الماء الأزواج الغاضبين, الحبيبات السابقات الغاضبات الطيور الكبيرة و العناكب و أمي |
| Evet, ama bir muz örümceği o dünyanın en tehlikeli örümceklerden bir tanesi. | Open Subtitles | . "نعم ، "عنكبوت الموز . من أشد "العناكب" فتكاً في العالم |
| İlginç . Yani, örümceklerden yapılmış bir muz gibi mi? | Open Subtitles | إذن، أشبه بموزة مصنوعة من العناكب ؟ |
| Gelecekte örümceklerden hoşlanmadığını unutmayacağım. | Open Subtitles | لن أنسى أنكِ لا تحبين العناكب بعد ذلك |
| Ve bu arada, örümceklerden ciddi korkuyor musunuz? | Open Subtitles | وبالمناسبة, هل تخافين حقاً من العناكب? |