| - Bazıları öyle düşünüyor. Çünkü o güçlü ve eski günlerden bahsediyor. | Open Subtitles | البعض يعتقد ذلك لأنها قوية وتتكلم عن الأيام الخوالي |
| Herkes öyle düşünüyor ancak İncil'de öyle anlatılmaz. | Open Subtitles | الجميع يعتقد ذلك لكن هذا ليس موجود بالإنجيـل |
| Çoğu insan öyle düşünüyor... ama bana inanman lazım. | Open Subtitles | أغلبيّة النّاس تعتقد ذلك لكنّ يجب عليك أن تصدّقني |
| O öyle düşünüyor. | Open Subtitles | هو يظن ذلك قد قال: |
| Elbette evli değilim. Neden öyle düşünüyor ki? | Open Subtitles | بالطبع لست متزوجا ولمَ تظن ذلك بي ؟ |
| Çekici bir erkek. - Veya bazıları öyle düşünüyor. - Ben o köpekten nefret etmezdim. | Open Subtitles | أو بعض الناس يعتقدون ذلك و انا لم اكره ذلك الكلب |
| Dışarıda bir milyon tane onlardan var, yani en azından herkes öyle düşünüyor. | Open Subtitles | يوجد ما يقارب المليون بالخارج على الأقل هذا ما يعتقده الجميع |
| Herkes öyle düşünüyor ama ben tanrı değilim. | Open Subtitles | انا لست إله, بالرغم من أن الجميع يعتقد ذلك. |
| - Evet, aslında hâlâ öyle düşünüyor. | Open Subtitles | نعم ، و هو مازال يعتقد ذلك - ماذا تقصد ؟ |
| Herkes öyle düşünüyor. Hepsini birlikte konuştuk. | Open Subtitles | الجميع يعتقد ذلك لقد تحدثنا عن كل ذلك |
| öyle düşünüyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّه يعتقد ذلك |
| İnsan öyle düşünüyor ama yaptığı bir şey var ki iğrenç. | Open Subtitles | هو افضل رادع لعلاقتك مع كرات اللحم تعتقد ذلك ولكن هناك ذلك الشيء الذي يقوم به |
| - Hala öyle düşünüyor. - Ama bu doğru değil. | Open Subtitles | لا زالت تعتقد ذلك - لكن هذا غير صحيح - |
| - Emily de öyle düşünüyor. | Open Subtitles | -و أنا على ثقة بأن ايملي تعتقد ذلك ايضاً |
| - Ve Evan da öyle düşünüyor. - Evet, zavallı bebeğim. | Open Subtitles | -{\pos(192,210)}و "إيفان" يظن ذلك أيضاً |
| - O da öyle düşünüyor. | Open Subtitles | أجل, هو يظن ذلك . |
| Gelinin de öyle düşünüyor sanırım. | Open Subtitles | يبدو أن زوجة إبنك تظن ذلك ايضاً |
| ... ya da insanlar öyle düşünüyor. Anahtarları alabi.. tabi. Evet, araçlar arka tarafta. | Open Subtitles | أو، كما تعلمين، بعض الناس قد يعتقدون ذلك. حسناً. يمكنني الحصول على المفاتيح أو... |
| Miguel öyle düşünüyor. Rita, Camilla... | Open Subtitles | "هذا ما يعتقده (ميغيل)، و(ريتا) و(كاميلا)" |
| Houston öyle düşünüyor. | Open Subtitles | هيوستين تعتقد هذا |
| Üst katta uyuyan patronum da öyle düşünüyor. | Open Subtitles | هذا ما تعتقده زوجتي |
| Altı günde üç kez buluştuklarına göre o da öyle düşünüyor olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنه يظن هذا ثلاثة مواعيد في ستة أيام |
| Hayır. Birçok insan öyle düşünüyor gerçi. | Open Subtitles | كلا، بالرغم أن هناك الكثير يظنون ذلك |
| - Evet, öyle düşünüyor. | Open Subtitles | نعم , يعتقد هذا |
| Fransa'da gizli bir nişanlın. Herkes öyle düşünüyor. | Open Subtitles | لديك خطيب سري في (فرنسا)، هذا ما يظنه الجميع |