| Biz geçemeyiz ama üç asker geçer. | Open Subtitles | حسنٌ.. نحن لا نستطيع عبورها لكن ثلاثة جنود بوسعهم ذلك | 
| Bizimkilerden biri Williams'daki telefon sırasını bozdu ve üç asker öldü. | Open Subtitles | أحدنا خالف الطابور المنتظر عند الهاتف في " ويليامز " ومات ثلاثة جنود | 
| üç asker buldum ve yukarı çıktık. | Open Subtitles | قمنا بتجميع ثلاثة جنود ثم تسلقنا | 
| - İçlerinden biri Aschenbach'tı. - üç asker vardı. Bir de yüzbaşı. | Open Subtitles | واحد منهم كان (آشينباخ)، ثم هناك ثلاثة جنود وكابتن واحد | 
| Ve sonra belki de üç asker daha! | Open Subtitles | وبعد ذلك، ربما، ثلاثة جنود أكثرِ! | 
| Onları çayırlık alanda buldum. üç asker vardı. | Open Subtitles | وجدتهم بالغابة ثلاثة جنود |