| Eğer hiç kimse yemek yemeğe gelip Boyd'a bakmazsa, o halde üç bardak şarap içeceğim, duş alacağım ve uyuyacağım. | Open Subtitles | يبدو أنّ لا أحد سيأتي للعشاء و أنت ستعتني بـ بويد إذا سأشربُ ثلاثة كؤوس من النبيذ آخذُ حماما , و أخلد للنوم |
| Gerçekten üç bardak şaraba ihtiyacım var. | Open Subtitles | إذا بكلّ تأكيد سأحتاج إلى ثلاثة كؤوس من النّبيذ |
| 5:45'ten önce üç bardak Martini içmenin bir sakıncası olur mu? | Open Subtitles | ما الجانب السلبي من شرب ثلاثة كؤوس من المارتيني قبل الساعة 5: |
| Bunu bulmak için üç bardak papatya çayı içmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | إضطررت لشرب ثلاثة أقداح شاي البابونج لأكتشف تلك المعلومات. |
| Larissa, üç bardak. | Open Subtitles | لاريسا .. ثلاثة أقداح |
| Biz üç bardak isteriz. Alman üçü böyledir. | Open Subtitles | لقد طلب لنا ثلاث كؤوس وهذه هي الإشارة الألمانية |
| üç bardak dolusu kafeinsiz kahveyle, bir bardak sütlü kahve. | Open Subtitles | و معى ثلاثة أكواب من القهوة ليست بها طبقة |
| Garson, üç bardak en iyi tekilanızdan, lütfen. | Open Subtitles | ايها الساقي,. ثلاثة كؤوس من افخر انواع التاكيلا |
| Tamam, olur. Ceza olarak üç bardak içeceğim. | Open Subtitles | حسناً ساُعافب نفسي بشرب ثلاثة كؤوس |
| - Bir şişe viski ve üç bardak verir misin? | Open Subtitles | ناوليني قارورة "وسيكي" و ثلاثة كؤوس من فضلك |
| - üç bardak viski, şişeyi de bırakın. - Tamam. | Open Subtitles | ثلاثة كؤوس وزجاجة - نعم - |
| üç bardak getir. | Open Subtitles | أحضري ثلاث كؤوس |
| üç bardak istedi. | Open Subtitles | لقد طلب ثلاث كؤوس |
| Bize üç bardak şampanya getirebilir misin? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تجلب لنا ثلاثة أكواب من الشمبانيا. |
| üç bardak ayran içtikten sonra bu hiç olmadı. | Open Subtitles | تباً ... ليس هذا ما أريد رؤيته بعد احتساء ثلاثة أكواب من الحليب بالزبدة |