| Üçlemeci devlet okulunda çalışıyorsa ve biz de bu adamlardan DNA örneği toplamak için izin koparamıyorsak ayvayı yedik demektir. | Open Subtitles | إن كان قاتل الثالوث يعمل في سلك التعليم العام ولا نستطيع نيل الموافقة لأخذ قطيلات من هؤلاء الرجال فنحن في مأزق عظيم | 
| Özel okullar konusunda daha şanslıyız ve şu ana kadar Üçlemeci profiline uyan 240 erkek bulduk. | Open Subtitles | كان حظّنا أوفر مع المدارس الخاصّة وحتّى الآن لدينا 240 رجلاً يطابق وصفهم قاتل الثالوث | 
| Listedeki isimleri Üçlemeci şehirlerindekilerle karşılaştırırız. Sonra da Üçlemeci'nin asıl adını öğrenir ve puşt herifi yakalarız. | Open Subtitles | وقارنيهم إسناديّاً مع مدن قاتل الثالوث، سنجد اسم قاتل الثالوث الحقيقيّ | 
| Tabii Üçlemeci hiçbir iz bırakmadığından ortada soruşturacak bir durum kalmamış. | Open Subtitles | ولكن بما أنّ قاتل الثالوث لا يخلّف أثراً، لم يكن هنالك ما يحقّق فيه | 
| Üçlemeci'yle bağlantılı 60'dan fazla cinayet var. | Open Subtitles | هنالك أكثر من 60 مقتل مرتبط بقاتل الثالوث | 
| Üçlemeci büyük ihtimalle yolunda tek tabanca ilerleyen tiplerden. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ قاتل الثالوث توسّل سبيل العزلة في الحياة | 
| Sıradaki Üçlemeci kurbanını Üçlemeci'nin kurbanı olmaktan kurtarabiliriz. | Open Subtitles | فلعلّه يمكننا الحيلولة دون أن تصبح ضحيّة قاتل الثالوث المقبلة ضحيّته المقبلة | 
| Konserve fabrikasındaki ceset oraya atılmıştı. Üçlemeci cesetleri bir yere atmaz. | Open Subtitles | كانت جثّة مصنع التعليب مرميّة، لا يلقي قاتل الثالوث بجثثه | 
| Üçlemeci'nin 30 sene önce cinayet işlediği yeri bulduk. | Open Subtitles | وجدنا موقع جرائم قاتل الثالوث لثلاثين عاماً | 
| Üçlemeci büyük ihtimalle yolunda tek tabanca ilerleyen tiplerden. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ قاتل الثالوث توسّل سبيل العزلة في الحياة | 
| Üçlemeci başka bir katı seçecektir. | Open Subtitles | سيتعيّن على قاتل الثالوث اختيار طبقة أخرى | 
| Masana yatıracağın adamın Üçlemeci olduğundan emin olmalısın. | Open Subtitles | عليكَ التأكّد من أنّ قاتل الثالوث هو المسجّى على طاولتكَ | 
| Birkaç saat içinde Üçlemeci denilen muamma masamda çözülmüş olacak. | Open Subtitles | "بعد بضع ساعات، سيكون قاتل الثالوث الغامض مسجىً على طاولتي" | 
| Üçlemeci'ye o kadar odaklandım ki, kurbanının kim olabileceğine aldırmadım. | Open Subtitles | "ركّزتُ على قاتل الثالوث كثيراً فغفلتُ عمّن قد تكون ضحيّته" | 
| Üçlemeci büyük ihtimalle yolunda tek tabanca ilerleyen tiplerden. | Open Subtitles | على الأرجح أنّ قاتل الثالوث توسّل سبيل العزلة في الحياة | 
| Üçlemeci başka bir katı seçecektir. | Open Subtitles | سيتعيّن على قاتل الثالوث اختيار طبقة أخرى | 
| Masana yatıracağın adamın Üçlemeci olduğundan emin olmalısın. | Open Subtitles | عليكَ التأكّد من أنّ قاتل الثالوث هو المسجّى على طاولتكَ | 
| Birkaç saat içinde Üçlemeci denilen muamma masamda çözülmüş olacak. | Open Subtitles | "بعد بضع ساعات، سيكون قاتل الثالوث الغامض مسجىً على طاولتي" | 
| Üçlemeci'ye o kadar odaklandım ki, kurbanının kim olabileceğine aldırmadım. | Open Subtitles | "ركّزتُ على قاتل الثالوث كثيراً فغفلتُ عمّن قد تكون ضحيّته" | 
| Üçlemeci bir canavar. Kız kardeşine zarar veren kişi oysa onu öldürmen gerekiyor. | Open Subtitles | قاتل الثالوث وحش، إن كان هو من آذى أختكَ فسيتعيّن عليكَ قتله | 
| Üçlemeci'yle kıyaslanınca hafif kalır. | Open Subtitles | -هو كذلك مقارنة بقاتل الثالوث |