"ülke olarak" - ترجمة من تركي إلى عربي

• كدولة
• كبلد
• كأمة

Biri ülke olarak tarihimizi Batılılara anlatmanın önemli olduğu düşüncesiyle bu filmi yaptım.
صنعت هذا الفيلم لأنني شعرت أنه من المهم التحدث الى الغربيين حول تاريخنا كدولة.

ülke olarak, tanı, tedavi ve hastalıkların kontrolüne milyarlarca dolar harcayarak uzun yaşamı başardık.
نعم نحن نجحنا كدولة في زيادة سنوات العمر، من خلال استثمار مليارات الدولارات في تشخيص الأمراض وعلاجها وإدارة الأمراض.

Aynı zamanda dünyada gelişmiş bir ülke olarak ölüm cezası olan tek ülkeyiz.
ولدينا أيضاً كدولة من ضمن القليل من دول العالم عقوبة الإعدام في هذه الدولة المتقدمة.

Bilirsiniz, bir zamanlar Lübnan, ülke olarak, uzun ve kanlı bir iç savaşta yok edilmişti.
كما تعلمون، لبنان كبلد قد تدمر من قبل بسبب حرب أهلية طويلة و دامية.

Belki günümüz Macaristan'ından pek de büyük olmayan, anavatanım South Carolina'nın, bir zamanlar kendisini bağımsız bir ülke olarak gördüğü bir hayalinin olmasıyla açıklanabilir.
ربما لآن بلدتي في جنوب كورلينا , التي ليست أصغر من هنغاريا الآن بكثير , , سابقا كانت تحلم بمستقبل لنفسها كبلد مستقل .

Bir ülke olarak, üzerine kurulduğumuz ahlaki değerleri sürdürmekte başarısız oluyoruz.
نحن نفشل كأمة في أن نعيش للأخلاقيات التي وُجدنا على أساسها

Ama inanıyorum ki bu da diğer yaban hayatı olan yerler gibi ülke olarak kim olduğumuza dair benzer şekilde sembolik ve simgesel.
لكن أعتقد أن كل جزء هو عبارة عن علامة ورمز لهويتنا كدولة مثل أي من هذه اأاماكن البرية الأخرى.

Birincisi, bütün Arabistan'ı kendine ait ayrı bir ülke olarak istiyor.
اولا هو يريد الجزيرة العربية كلها كدولة منفصلة لة هو

Khruschev'den Doğu Almanya'yı kendi sınırlarını kontrol edebilen bağımsız bir ülke olarak tanıması hususunda baskı yaptı.
وحث خروشوف على الاعتراف ،بألمانيا الشرقية كدولة مستقلة لها سلطتها على حدودها الخاصة

Birincisi, bütün Arabistan'ı kendine ait ayrı bir ülke olarak istiyor.
يريد أولا عن السعودية كدولة منفصلة عن نفسه.

Şimdi, burada halk olarak, ülke olarak bir araya gelip onun bu terör hükümdarlığına son vermeliyiz.
يجب أن نتحد معاً كشعب و كدولة حتى ينتهي عهد الإرهاب الذي يمثله في الحال

ülke olarak bunu hala yapabilecek durumda mıyız?
هل ما زلنا قادرين على ذلك ، كدولة ؟

Biz, ülke olarak, bundan utanmalıyız
نحن , كدولة .. يجب أن نخجل من ذلك

ülke olarak problemlerimiz ülke olarak yarattığımız problemlerdir.
إن المشاكل التي لدينا كبلد هي المشاكل التي خلقناها كبلد.

Ve onların bir konuyu anlamalarını sağladık: günlük faaliyetlerinin ülke olarak yeni iş alanları oluşturma ve yatırımları çekme konusunda ne kadar etkili olduğu.
وبصحبتهم تأكدنا أنهم فهموا كيف أن أعمالهم اليومية تؤثر على قدرتنا كبلد لاحداث وظائف جديدة وجذب الإستثمارات.

Çünkü ülke olarak kesinlikle taraf değiştirip duruyoruz.
الم يحدث أن قالت أين فعلتهم لان , أقصد كبلد , أننا ننحرف عن المسار

Kendi başımızın çaresine bakamazken insanlarla nasıl ilgilendiğimiz konusunda ülke olarak yargılanmamız gerektiğine inanıyorum.
أنا أؤمن أنه يجب أن يتم الحكم علينا كبلد يهتمبالأشخاصالذينلايستطيعونالإهتمامبأنفسهم..

Bu olayı çeviremezsek ülke olarak başarısız olacağız.
لن ننجو كبلد ما لم نقلب هذا الوضع

Ama, Afrika'dan bir ülke olarak bahsedildiği zaman hala çok rahatsız oluyorum. En son örnek, iki gün önce Lagos'tan dönerken, aslında herşeyin çok iyi olduğu, Virgin havayollarına ait uçakta, anons edilen "Hindistan, Afrika ve diğer ülkelerdeki" yardım kampanyası çağrısıydı.
رغماً عن أنني أصبح عصبية عندما يشار الى أفريقيا كبلد. وأحدث مثال على ذلك هي الرحلة الرائعة من لاغوس قبل يومين، التي فيها كان هناك تنويه في رحلة طيران فيرجن حول مساعدات خيرية في "الهند، أفريقيا وبلدان أخرى."

Acaba hala kahramanlar var mı, ülke olarak karşımızdaki zorluklarda bize önderlik edecek.
البعض يتعجب اذا كان هناك ابطال سوف يقودونا خلال التحدي الذى نواجه كأمة

Fakat ülke olarak biz, ne olursa olsun, olabildiğince yerimizde kalmaya ve bir ulus olarak kalmaya çalışacağız.
ولكن، كبلد، التزامنا هو أنه بغض النظر عما سيحدث، سنحاول بقدر الإمكان البقاء والاستمرار في العيش كأمة.