| Kendi üzüm bağına sahip olma hayalin, sahiden gerçekleşmiş. | Open Subtitles | حلمك في إمتلاك مزرعة عنب للنبيذ أصبح حقيقة |
| Fransa'da küçük bir üzüm bağına yatırım yaptım. | Open Subtitles | لقد قمت باستثمار مزرعة عنب صغير لذيذ في فرنسا |
| Biliyor musun, sen hafta sonu gözlerini halletmek için izindeyken, Paul beni Martha'nın üzüm bağına bağ evini göstermeye götürdü. | Open Subtitles | كما تعلم, بينما كنتَ خارجاً تنجز أعمالك خلال العطلة, بول تبعني إلى شاطئ مارثا فينيارد ليريني هذا المنزل |
| Elbette Martha'nın üzüm bağına vardıklarında cesedin bulunacağını biliyordu. | Open Subtitles | بالتأكيد كان يعلم بأنها ستكتشف حينما ستصل الطائرة "لـ "مارثا فينيارد |