| Bunu duyduğunda İlk başta inanılmaz üzgün görünüyordu ama sonra öfkelendi. | Open Subtitles | بدت حزينة للغاية حينها ثم هاجت غاضبة |
| Aranız çok kötü diye üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت حزينة لأن الامور سيئة بينكم |
| Saçları bile üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | حتّى شعره يبدو حزيناً حسناً , اين ذهب ؟ |
| Ama özellikle sizi görmek istedi ve vasiyeti hakkında oldukça üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | وكانت تبدو منزعجة بخصوص .وصيتها الأخيرة |
| üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدا حزينا |
| Bilmiyorum ama çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لا أعلم، ولكنها بدت غاضبة جداً |
| Weaver olayı kötüye gittiği için üzgün görünüyordu, ben de iyi mi diye bakmaya gittim. | Open Subtitles | كانت تبدو حزينة بعد فشل أمر التحقيق مع هولى ويفر وقد ذهبت إلى هُناك لأرى ما إذا كانت بخير |
| Miss Jouvet biraz üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | الآنسة جيوفيت بدت منزعجة نوعا ما. |
| Bu akşam çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | بدت حزينة جداً في الأونة الأخيرة |
| Kız çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت حزينة للغاية, هذه الفتاة |
| Gerçekten üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت حزينة جدا. |
| Kız çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت حزينة جدا أتعلم ؟ |
| Hayır. Oldukca üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لا بدت حزينة جدا فحسب |
| Çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد كان يبدو حزيناً جداً |
| Ancak çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لكنه يبدو حزيناً جداً |
| O üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | انها تبدو منزعجة. |
| Çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | " تبدو منزعجة حقـّاً!" |
| üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | بدا حزينا . |
| üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | بدا حزينا . |
| Ruby bıraktı. Oldukça üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | روبي أوصلتها بدت غاضبة للغاية |
| Üvey kardeşin epey üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | أختك بالتبني بدت غاضبة |
| Bu kadın çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | تلك السيدة تبدو حزينة للغاية |
| Dün gece çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | لقد بدت منزعجة جدا ليلة أمس |
| Bak, dün gece seninle konuşmak için geldiğinde çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | -انظري,لقد كانت حزينة عندما جاءت لتحادثك ليلة أمس |
| Biraz üzgün görünüyordu, çünkü yüz yıl önce, onların gelip sahip olunan her şeyi aldığını söyledi. | TED | كان يبدو حزينا قليلا , لانه قال , انه منذ مئة عام ذهبوا واخذوا كل شيء من من يملكون |
| - Aşırı şekilde üzgün görünüyordu, efendim. - Güzel. | Open Subtitles | بدت مضطربة , يا سيدى - جيد - |