| Böylece, buluşma flörtüme akşam yemeğini ben ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | وبهذا الأمر ، سأقدر أن أدفع قيمة العشاء في موعدي |
| Bir görüşmem var ama en azından senin yeme sakızını ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | يجب عليَ أن أذهب ، لديَ موعد لذا ، أقل مايمكنني أن أفعله لكِ ... هو أن أدفع قيمة حزمة من اللبان ... |
| Eğer fıstık ezmeliden vazgeçersen, sana yemek bile ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | حتي لو وضعتي زبدة الفول السوداني في كيس سأشتري لكِ رغم ذلك عشاءً |
| Sana da bir tane ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | سأشتري لكِ واحدة. |
| Sabah sana kahvaltı bile ısmarlayabilirim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} -أتعلمين، سأشتري لكِ فطورًا في الصّباح حتّى . |