| Tanrıya günahkârı tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardığı için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نشكر الرب أن الخاطئ سوف يقف عارياً و مكشوفاً |
| Bize anne ve baba verdiği için Allah'a neden şükretmeliyiz? | Open Subtitles | لمـاذا يجب علينـا أن نشكر الله على نعمة الوالديـن؟ |
| Fransa'ya çıkacak kadar deli olduğu için tanrıya şükretmeliyiz. | Open Subtitles | نشكر الله أنه ليس مجنونا لدرجة أن يهبط فى فرنسا |
| Kimse ölmediği için tanrıya şükretmeliyiz. | Open Subtitles | إذا يجدر بنا جميعا أن نكون شاكرين لأنه لم يحترق أحدهم للموت |
| Hepimiz evlerimiz için, ailelerimiz ve arkadaşlarımız için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | وأدرك كم إننا مباركين. علينا أن نكون شاكرين للغاية مِنْ أجل منازلنا عائلتنا ، أصدقائنا. |
| En azından soyguncu değildi, buna şükretmeliyiz. | Open Subtitles | لم يكن لصاً،ينبغي أن نكون ممتنين للمراحم الصغيرة |
| Ailemize bahşettiği tüm bu lütuflar için tanrıya şükretmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نشكر الرب على النعم التي أنعم بها على عائلتنا |
| Bu çok fena bir düşüş ve hepimiz şanslı yıldızlarımıza şükretmeliyiz ki, Penny bundan yara almadan kurtuldu. | Open Subtitles | ذلك كلن هبوط ساحق ويجب علينا كلنا ان نشكر نجمتنا وعلى خروجها سالمه من هذا |
| Bu adam burada olduğu için şans yıldızlarımıza şükretmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نشكر نجوم حظّنا لتواجد هذا الشخص بيننا |
| Bu adam burada olduğu için şans yıldızlarımıza şükretmeliyiz. | Open Subtitles | لازم نشكر نجوم حظّنا بسبب ان الشخص ده موجود بيننا |
| Bize bir şey olmadığına şükretmeliyiz. Biliyorum, gelmemeliydim. | Open Subtitles | يجب أن نشكر الرب أن شيئاً لم يحدث لنا |
| Asıl Tanrıya şükretmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نشكر الله |
| Ve bunun için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | لذا يجب علينا أن نشكر الرب |
| Miek onu durdurabildiği için Yüce Yaradan'a şükretmeliyiz. | Open Subtitles | ينبغي أن نشكر الألهة أن (ميك) استطاع إيقافه. |
| Jim'in sağlıklı, mutlu ve sevildiği bir ortamda olduğu için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | علينا ان نكون شاكرين لان جيم معافى وسعيد |
| Belki de senin seçimine kalmadığına şükretmeliyiz. | Open Subtitles | ربما علينا أن نكون شاكرين أن القرار ليس بيدك. |
| Herhâlde araba kırmızı olmadığı için şükretmeliyiz. | Open Subtitles | .أظن يجب أن نكون شاكرين بإنها ليست حمراء |
| Birimiz uyumlu olduğumuz için şükretmeliyiz bence. | Open Subtitles | إنه ليس خطؤك انظرى, لدينا واحد دعينا فقط نكون شاكرين أن لدينا واحداً |
| Başardık. Bunun için şükretmeliyiz, Baylar. | Open Subtitles | لقد هربنا يجب أن نكون ممتنين لهذا يا سادة |