| Editör yazarı hiçbir zaman satmaz, çıkarılması gereken kötü şakaları veya fazla uzun hikâyeleri toplumla paylaşmaz. | TED | المحرر لا يخون الكاتب أبدًا، لا يخبر العامة عن النكات السيئة التي تم محوها أو القصص التي أطال فيها جدًا. |
| James Dean şakaları yok. Çifteli-baba bakışı yok. | Open Subtitles | بدون نكات عن جيمس دين بدون الأب مع تحديق في بندقيته |
| Fark ettim ki şu eşcinsel arkadaşlar edepsiz şakaları seviyorlar. | Open Subtitles | , ما أدركته هو , بأن الشواذ . النكت البذيئة |
| Dostum, onu güldürecek bir şeyler söylemek istemiştim ama hep aklımda bel altı şakaları vardı. | Open Subtitles | أردت أن أقول لها شيء مضحك و لكن كل ما استطعت التفكير به كان نكت السود |
| Hayır, Philippe, Böyle şakaları sevmem. | Open Subtitles | لا فيليب .. لا أحب هذا النوع من المزاح حقاً |
| Osuruk şakaları kaliteyi düşürüyor ve eğer... | Open Subtitles | النكات عن الغازات هي كوميديا ..بأدنى المستويات وإن |
| İşte böyle başlıyor. Önce espriler, sonra eşşek şakaları. | Open Subtitles | هكذا حيث يبدأ الأمر في البداية النكات و بعدها تأتي الأشياء الثقيلة |
| Zenci şakaları duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد ان اسمع النكات السخيفة عن العنصرية , حقا لا أريد سماع هذا |
| Mantığı olmayan bu gibi şakaları neden yaparsın ki? | Open Subtitles | لماذا تلعب دائما هذه نكات ذلك لا يعمل عندك اى احساس? |
| Her zaman eşek şakaları yapardı, göğsümden başka yere bakmazdı. | Open Subtitles | ، كان دائماً يلقي نكات فضّة . و لايرفع نظره إلى وجهيّ قطّ |
| Maruz kaldığımız şakaları tahmin edersiniz. | TED | ربما ستتفهمون النكت التي كانت تقال هناك في الموقع .. نعم ان الجنس يفضي الى الاطفال |
| Zenci şakaları pek iyi fikir değildi. Ama ben böyleyim işte. | Open Subtitles | سرد النكت عن السود، تلك ليست فكرة جيدة لكني أنا فقط... |
| Oradaki cinayette olma amacın: eşek şakaları. | Open Subtitles | , هذا هو الدافع لقتله امامك: نكت بشكل دائم. |
| Organ nakli şakaları daha komikti ama en çok buna güldüler. | Open Subtitles | أفضل نكتة بالرغم من أن نكت عملية النقل كانت أفضل. |
| Gençlik şakaları yapan bir komedyen! | Open Subtitles | هو شخصٌ مضحك والذي لا يلقي إلا المزاح غير المضحك حول الشباب |
| Birinci sınıf şakaları gelenekseldir ama bunlar başka bir şey. | Open Subtitles | مقالب الطلاب الجدد تُعد من التقاليد ولكن هذا شئ آخر |
| Dolayısıyla, bu teori sadece çılgın bilim adamı şakaları bağlamında ortaya atılıyor. | TED | لكي لا نسمع عن القضية التي وضعت عنها الا عن طريق المزح للناس الذين هم على حافة الجنون |
| Ahbap, eşyalarım nerede? Eşek şakaları hakkında ne demiştik? | Open Subtitles | يارجل، اغراضي مالذي ناقشناه بشأن المقالب ؟ |
| Evet, yaptığı şakaları ve katliamı tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | أجل، بإمكاني تخيل الدعابات والأحشاء الممزقة |
| Evet, bunlar sosyal medyadan önceydi ama insanlar yine de internette yorum yapabiliyorlar, haberleri, ve, tabii ki, zalim şakaları email ile iletebiliyorlardı. | TED | من المُسلّم به أن هذا كان قبل شبكات التواصل الإجتماعي و لكن كان بمقدور الناس التعليق على الإنترنت كانت هناك قصص في شكل رسائل إلكترونية و بالتأكيد دعابات قاسية جدا |
| O şakaları saklamak için söylenen uzun ve ustalıkla hazırlanmış yalanlarla olur. | Open Subtitles | ليس عبارة عن قول كذبات طويلة محبوكة باحتراف لتغطية مزحات أخرى |
| Erkekler her zaman osuruk şakaları yaparlar, aslında, osuruklarımızın ismi vardır. | Open Subtitles | الرجال دائماً يمزحون بشأن إطلاقهم الريح, في الحقيقة, إنهم يطلقون عليها أسماءً. |
| Sanırım o da telefon şakaları yapıyormuş. | Open Subtitles | -يبدو أنه قد قام بمقالب تليفونية أيضا ً |
| Daha önce Şapşal Çocuklar'ı duydun mu bilmiyorum. Telefon şakaları yapıyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف ان كنتي سمعتي بـ "الفتيان الحمقى" أنهم يقومون بمزحات على الهاتف |
| Ah şu çocuklar ve şakaları. Platonik bir şey. | Open Subtitles | هذا الفتي ومزحاته إن هذا مثالي |