| Hiçbir şey kesin değil. Döndüğü kesinleşene kadar insanları evlerinde saklanmak zorunda bırakmayacağım. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد,لن أجعل الناس تختبئ في منازلها مجددا |
| Büyük ihtimalle, ama kanundaki hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | على الأرجح، ولكن لا شيء مؤكد في القانون. |
| Benim de Kral olmalarını beklediğim iki oğlum vardı. Hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | كان لديّ ابنان متجهان لهناك ما من شيء مؤكد على الإطلاق |
| - Emily'i aramalıyım. - Tony! Hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | ... يجب أن أخبر اميلي بذلك - توني, لا شيء أكيد - |
| Hiçbir şey kesin değildir Shelly. | Open Subtitles | لا شيء أكيد يا "شيلي" |
| "Toplanabilir" diyorum, çünkü şu ana dek sadece... sokaktan duyduğumuz kadarını biliyoruz, hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | أقول "قد" لأن كلنا نعرف الآن بالاخبارية التي بلغتنا من الشارع لا شيء مؤكد |
| Doktorunuza görene kadar Aslında hiçbir şey kesin için var ve bir kan testi var. | Open Subtitles | حسناً ، لا شيء مؤكد حتى تزوري طبيبك |
| - Kraliçe kötü yaralandı, hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | أصيب الملكة بشدة. لا شيء مؤكد. - من فضلك. |
| Hiçbir şey kesin değil de ondan, Bones. | Open Subtitles | لأن لا شيء مؤكد بعد يا (بونز)، هذا هو السبب. |
| Hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | ليس هناك شيء مؤكد |
| Hiçbir şey kesin veya yazılı değil. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد ، لا شيء مكتوب |
| Hayatta hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد في هذه الحياة. |
| Hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد |
| Çünkü hiçbir şey kesin değildir, Cube. | Open Subtitles | لأن لا شيء مؤكد يا (كيوب) |
| Hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | لا شيء مؤكد. |
| Hiçbir şey kesin değildir. | Open Subtitles | لا شيء أكيد |
| Hiçbir şey kesin değil. | Open Subtitles | لا شيء أكيد. |