Normal şartlar altında bu her ikimiz içinde harika bir şey olurdu. | Open Subtitles | ! في ظل الظروف العادية، هذا سيكون شيء عظيم -لكلانا |
Bu uğruna savaşmaya değmeyecek gelip geçici bir şey olurdu. | Open Subtitles | .... ذلك يكون ذلك سيكون شيء آخر بالمتناول |
Uğraşması eğlenceli bir şey olurdu. | TED | ذلك سيكون شيء ممتع بالفعل |
Bu yapılabilecek en kötü şey olurdu. | Open Subtitles | لكان ذلك تصرفاً أحمق |
Bu yapılabilecek en kötü şey olurdu. | Open Subtitles | لكان ذلك تصرفاً أحمق |
Eğer senin için sorun olmasaydı tek bir şey olurdu ki benim durumumda öyle oluyor ama belli ki sende öyle değil. | Open Subtitles | سيكون شيئاً واحداً إذا كان يروق لك، والذي صادف أنّه وضعي أنا، ولكن من الواضح، إنّك لست كذلك. |
Yapsaydık muhteşem bir şey olurdu. | Open Subtitles | جراحة بضع الصدر , في غرفة الطوارئ و الذي هو كما تعلمين , سيكون شيئاً مذهلاً |
Inanılmaz bir şey olurdu | Open Subtitles | سيكون شيء لا يصدق |
Blackway olmasa başka bir şey olurdu, değil mi? | Open Subtitles | إذا لم يكن (بلاكوي)، سيكون شيء آخر، أليس كذلك؟ |
Bu tam anlamıyla kardeşimle yapmak gibi bir şey olurdu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.لكان ذلك - حرفيًا |
Olsaydı sana söyleyeceğim ilk şey olurdu. | Open Subtitles | -لو لمّحت، لكان ذلك أوَّل ما أخبرك به . |
En azından kızacağım bir şey olurdu. | Open Subtitles | . على الأقل سيكون شيئاً لأغضب بشأنه |
Geçsek çok ama çok korkunç bir şey olurdu. | Open Subtitles | ذلك سيكون شيئاً فضيعاً |