| Bir şeyler yapman gerek. Bir şey yap, ne olursa olsun. | Open Subtitles | كنت لتفعل شيئاً، أعني إفعل شيئاً أيّ شيئ. |
| Tabii. Hadi, öp beni, mıncıkla, bir şey yap. | Open Subtitles | بالطبع ، هيا قبلني ، إضغطني ، إفعل شيئاً. |
| Beni bu işe sen soktun. Bir şey yap. Kaçırmak için bu yolu denedim. | Open Subtitles | أنت من قدتني لهذا الطريق ، افعل شيئاً ، لقد حاولت بكل طرق الاحتيال |
| Farklı bir şey yap. Ne olmak istiyorsun? | TED | افعلي شيئاً مختلفاً .ماذا تريدين أن تصبحي؟ |
| Bir daha seksi komşunla karşılaştığında güzel bir şey yap ama konuşma. | Open Subtitles | لذلك المرة القادمة عندما تتقدم نحو جارتك المثيرة افعل شيئا لطيفا لها لكن لا تتحدث |
| Ben bilmem. Senin mekanın. Sen bir şey yap. | Open Subtitles | لا اعلم , انها بنايتك, افعل شيء |
| - Bir şey yap. - İndirin. Kaldır silahını. | Open Subtitles | ـ افعل شيئًا ـ أفلت ذراعك، أفلت ذراعك اللعينة |
| - Lütfen bir şey yap. - Hiçbir şey olmayacak, hiçbir şey. | Open Subtitles | أرجوك أفعل شيء لا شيء سيحدث |
| İkinizi rahat bırakacağım. Ama benim için bir şey yap. | Open Subtitles | سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي |
| O gece geç saatlerde annemin babama yalvardığını duydum, "Ne olur bir şey yap Ramu. Araya giremez misin?" | TED | في وقت لاحق من تلك الليلة, سمعت والدتي تترجى من أبي "أرجوك إفعل شيئا يا "رامو", ألا يمكنك التدخل؟" |
| Ancak gerçek şu ki toplumca sosyal hataları suç yapıyoruz, sonra insanları hakime gönderip "Bir şey yap." | TED | ولكن الحقيقة هي أننا كمجتمع، نُجرّم الأمراض الإجتماعية. ثم نرسل الناس إلى قاضي ونقول، "إفعل شيئاً." |
| Hareket edemiyorum. Zuko, bir şey yap! | Open Subtitles | لا أستطيع التحرك, زوكو إفعل شيئاً |
| Lütfen biraz ateş yak. Bir şey yap. | Open Subtitles | أرجوك، ضعني أمام النار إفعل شيئاً |
| Olay çıkar veya bir şey yap. Senin için kolaydır. | Open Subtitles | قم بالتمثيل أو افعل شيئاً سهلاً بالنسبة لك |
| Olay çıkar veya bir şey yap. Senin için kolaydır. | Open Subtitles | قم بالتمثيل أو افعل شيئاً سهلاً بالنسبة لك |
| Git de faydalı bir şey yap. | Open Subtitles | افعلي شيئاً مفيداً لك ضعي فقط البودرا على انفك |
| Ona âşıksın. Bir şey yap, yoksa yıllar geçip gider ve üzülen sen olursun, Vicky. | Open Subtitles | أنت واقعة بحبه، افعلي شيئاً ستمر السنوات و ستأسفين |
| Hemen bir şey yap yoksa kapıdan çıkar giderim. | Open Subtitles | افعل شيئا او سأخرج عبر هذا الباب |
| Sen benim için bir şey yap ben de senin için yapayım. | Open Subtitles | افعل شيء من أجلي، وسأفعل شيء من أجلك |
| O zaman bir tane edinmelisin. Kendin için bir şey yap. | Open Subtitles | اصنع لك واحدة، افعل شيئًا لأجلك |
| Bir şey yap, Jay. | Open Subtitles | أفعل شيء ما يا جاي |
| İkinizi rahat bırakacağım. Ama benim için bir şey yap. | Open Subtitles | سأترككم وشأنكم يا رفاق لكن الآن، إفعل شيء من أجلي |
| İşe koyulalım. Durma, bir şey yap. | Open Subtitles | دعنا نبدأ العمل هيا إفعل شيئا |
| Başka bir şey yap... ne olursa olsun ama hemen yap. | Open Subtitles | قومي بشيء آخر... أيشيءآخر فقط قومي بها الآن |
| Bunun hakkında bir şey yap yoksa deliricem. | Open Subtitles | افعلي شيء حيال هذا وإلا سأبلغ عنكِ |
| O zaman bir şey yap. | Open Subtitles | إذاً اذهب وافعل شيئاً حيال ذلك |
| - İşimi geçen yıl kaybettim! - O halde bir şey yap. | Open Subtitles | خسرت عملي منذ العام الماضي حسناً ، قم بشيء حول ذلك - |
| Çekil üstünden! Bir şey yap! | Open Subtitles | ابعده عنها ، قُم بشيء ما |
| - Tedaviye yanıt vermiyor. - Öyleyse başka bir şey yap. | Open Subtitles | ـ إنها لا تستجيب للعلاج ـ فلتفعل شيئاً آخر إذن |