| Emin olmak için röntgenlerini görmeliyim ama Şu büyüklükte yaran var. | Open Subtitles | أحتاج للأشعة لأتأكد لكن لديك ثقب بهذا الحجم |
| Evet, yaklaşık Şu büyüklükte ve üzerinde danseden ayılar var ? | Open Subtitles | نعم، كان بهذا الحجم و عليه نقض دببة راقصة |
| Bizler hayatımız boyunca ihtiyacımız olan şeyleri Şu büyüklükte ikiye katlanmış bir deri parçasında taşırız | Open Subtitles | نحن نحمل كل ما نحتاج فى الحياة فى قطعة من الجلد المقلوب بهذا الحجم |
| Burr delikleri açtım, krikotiroidotomi yaptım adamın yüzünden Şu büyüklükte bir parça çıkardım! | Open Subtitles | أعني، لقد قمت بثق جمجمة، وفتح صدر، وسحبت قطعة زجاج بهذا الحجم |
| Şu büyüklükte. - Nasıl biriydi? | Open Subtitles | كان فى ظرف مانيللا فى مثل هذا الحجم ماذا كان شكلها؟ |
| Kafanda neredeyse Şu büyüklükte bir üçgen Şu büyüklükte kafatasını görebildiğim bir üçgen vardı. | Open Subtitles | أنت أساسا كنت متخد شكل المثلث بهذا الحجم بحيث أري جمجمتك |
| Şu büyüklükte küçük bir transistör üretiyorlar. Şu büyüklükte. | Open Subtitles | انهم يصنعون ترانزستور صغير بهذا الحجم |
| " Şu büyüklükte bir kalp krizi geçirdim ama bunlardan bir tane aldım ve: | Open Subtitles | .. اصبت بازمه قلبيه بهذا الحجم " ولكن اعطيت نفسي واحدا من هذا " ابتعد .. |
| Şu büyüklükte. Şu büyüklükteydiler, boynuzları da dahil! | Open Subtitles | بهذا الحجم, هذا الحجم مع القبعات |
| Şu büyüklükte bir eşek arısı mıydı? | Open Subtitles | هل كان ذو الجاكيت الأصفر بهذا الحجم ؟ |
| 50 metre uzaklıktaki Şu büyüklükte yeri ateşe verdiğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أذكر أنك كنت قادر على إصابة مجموعة من الأهداف... بهذا الحجم من مسافة قدرها خمسون متراً. |
| - Evet, çok güzel. Şu büyüklükte, üstünde benekler falan var ve... | Open Subtitles | أجل, إنها رائعة جدًا بهذا الحجم, وبها بقع... |
| Şu büyüklükte? | TED | ربما بهذا الحجم |
| Şu büyüklükte bir el radyosu gördünüz mü Bay Hickock? | Open Subtitles | هل صادف أن رأيت مِذياعاً محمولاً يا سيّد (هيكوك), بهذا الحجم تقريباً؟ |
| Şu büyüklükte bir oda düşünün. Auschwitz'de daha fazla kişi dolduruyorlardı. | Open Subtitles | تصور غرفة بهذا الحجم |
| Joey beni Şu büyüklükte gösteriyor. | Open Subtitles | انني بهذا الحجم |
| Fakat çok büyük ve ağırmış, Davut zırhı çıkarıp etrafa bakmış ve beş tane Şu büyüklükte taş toplamış. | Open Subtitles | لكنه كان كبيرا وثقيلا للغاية لذا خلعه (ديفيد) وأخذ يبحث.. ووجد خمسة أحجار ناعمة بهذا الحجم |
| Yemek tabağı, Şu büyüklükte. | Open Subtitles | صحن عشاء، بهذا الحجم. |
| Şu büyüklükte. | Open Subtitles | انها بهذا الحجم |
| Şu büyüklükte. | Open Subtitles | دمية التعشيش. بهذا الحجم. |
| Pek değil, Şu büyüklükte ve yanında sakız veriyor. | Open Subtitles | ليس فى الواقع إنه فى هذا الحجم |