| Ve burada kısaca şu hikayeyi anlatacağım size. | TED | و سأحكي لكم تلك القصة بعد دقيقة. | 
| Şimdi git ve bana şu hikayeyi bul. | Open Subtitles | والآن اذهبي واعثري على تلك القصة | 
| Bana anlattığın şu hikayeyi hatırlıyor musun, hani 15 yaşında San Diego'da geçirdiğin yazı? | Open Subtitles | تذكرين تلك القصة التي أخبرتني عنها عن تلك الصيفية عندما كنتي في الخامسة عشر في (سان دييغو)؟ | 
| şu hikayeyi bitirelim. Nerede kalmıştık? | Open Subtitles | أردت إنهاء تلك القصة,أين كنا؟ | 
| - Jimmy, şu hikayeyi senden bir dinlemem lazım. - Bana araban lazım. | Open Subtitles | ـ (جيمي) أريد معرفة تفاصيل تلك القصة منكَ ـ أريد سيارتكَ | 
| Justin, şu hikayeyi anlatmayı kes. | Open Subtitles | (توقف عن قول تلك القصة يا (جاستن | 
| Bishop da bana şu hikayeyi anlatıyordu. | Open Subtitles | بيشوب) كانت تخبرني تلك القصة لتوها) |