| Hey, siz saçmalığı kesin. şu kutuyu indirip çadıra götürün. | Open Subtitles | أنتما أوقفا هذه السخرية وانزلا ذلك الصندوق وضعاه في الخيمة |
| Şimdi izninle bana şu kutuyu ver ki ben de yoluma devam edeyim. | Open Subtitles | وإذا كنت كريماً فأعطنى ذلك الصندوق وسوف أرحل من هنا |
| Kazı işlerini hızlandırıp şu kutuyu hemen alalım da bu sefil adadan kurtulalım. | Open Subtitles | نحن بحاجة لمضاعفة جهود الحفر والحصول على ذلك الصندوق حتى يتسنى لنا الحصول على هذه الجزيرة المهجورة |
| şu kutuyu görüyorsunuz. Sanıyorum kurbana verilen sıvı miktarını düzenliyor. | Open Subtitles | أترى هذا الصندوق ، نعتقد أنه ينظم كمية السائل الذي ينتقل للضحية |
| şu kutuyu görüyorsunuz. Sanıyorum kurbana verilen sıvı miktarını düzenliyor. | Open Subtitles | أترى هذا الصندوق ، نعتقد أنه ينظم كمية السائل الذي ينتقل للضحية |
| Şimdi aç bakalım şu kutuyu. | Open Subtitles | الآن افتح ذاك الصندوق |
| Hadi şu kutuyu alalım da babamı eve getirelim. | Open Subtitles | لنجلب ذلك الصندوق ونُرجع أبي إلى المنزل. |
| Tek yapman gereken şu kutuyu kaldırman. Böylece doğru olduğunu anlayacaksın. | Open Subtitles | ما عليك إلّا ترك ذلك الصندوق و سترى أنّها الحقيقة |
| şu kutuyu al oradaki, kutunun üstünde duran kutunun üstüne koy. | Open Subtitles | خذي ذلك الصندوق وضعيه على ذلك الصندوق الموجود هُناك. |
| Bana şöminenin üstündeki şu kutuyu verir misiniz? | Open Subtitles | أحضر لي ذلك الصندوق على رف الموقد ؟ |
| şu kutuyu al. | Open Subtitles | خذ ذلك الصندوق. |
| şu kutuyu alayım. | Open Subtitles | دعني أجلب ذلك الصندوق |
| Tatlım, şu kutuyu benim için tut olur mu? | Open Subtitles | خذي يا عزيزتي احملي هذا الصندوق من أجلي ، هلاّ فعلتي؟ |
| Affedersiniz, Prize yetişmem için şu kutuyu çekebilir misiniz? | Open Subtitles | أعذرني هل تستطيع تحريك هذا الصندوق لكي أستطيع أن أخرج من هنا؟ |
| Ama bir kez şu kutuyu aldın mı, hayatın biter! | Open Subtitles | ولكن عندما تحصل على هذا الصندوق فحياتك قد انتهت |
| Aa, tamamdır! şu kutuyu alıp, bi zahmet beylere götürür müsün? | Open Subtitles | هلا أخذتي هذا الصندوق من الزينة للرجال |
| şu kutuyu alıp masaya getirebilir misin? | Open Subtitles | لم لا تحضر هذا الصندوق و تتبعني للطاولة |
| Hadi, şu kutuyu bulalım. | Open Subtitles | هيا ، دعنا نعثر عن هذا الصندوق |